Yeni Gezegen

Laro

“Yirmi. Fena değil ama sanırım içinde birkaç tane daha kaldı,” dedim aleti bir kenara fırlatarak.

Oldukça dayanıklıydı. Arenk'in dönüş yolunda daha fazla pil alması gerekecekti. Raven, başını salladı. Tekrar istememesi şaşırtıcıydı.

Kelepçeler kesinlikle caydırıcı bir etken olmuştu.

“Lütfen, yapamam. Daha yok,” dedi Raven.

Bu ses tonuyla ona inanmak zordu ya da belki de onun yalvarmasını duymak hoşuma gidiyordu. İlk başlardaki direnişleri sonucunda ter içinde kalmıştı.

Arenk'in boyun olayıyla ilgili raporu sayesinde Raven’ı birçok kez boşaltmıştım. İnsan vücudu büyüleyiciydi. Onları getirmenin pek çok yolu vardı.

Kullanacağım bir sonraki alet için kutuya baktım. Bir şeyin doğru yapılmasını istiyorsanız, kendiniz yapmalıydınız.

Kelepçelerini çözdüğümde muhtemelen uzuvlarına hücum eden kandan dolayı inledi. Raven toparlanırken, kıyafetlerimi çıkarıp yere fırlattım.

Çeviri cihazını yanıma yerleştirdim. Arenk'in dönmesine daha birkaç saat vardı ve onun alamadığı dönüşü almak istiyordum.

Eğer dudakları bu kadar iyi hissettiriyorsa, geri kalanının neler yapabileceğini sadece hayal edebilirdim.

Penisimi çıkardım ve ıslak baldırlarının arasına soktum. Elimi kaygan teninde kolaylıkla kaydırırken Raven titredi. O kadar hassastı ki.

Dokunuşum altında dağılması fazla zaman almazdı. Onu bu zevk sarhoşluğuna getirmek için iki elimi kullanmış olmayı dilerdim. Artık bir dahaki sefere…

Yüzümü boynuna gömdüm ve ardından boynuna hafif öpücükler bırakırken kokusunu içime çektim. Sessizce, zevkle inledi. Tıpkı düşündüğüm gibi. Biraz daha. Hiç değilse bir tane daha.

Boynuna saldırmaya devam ederken ellerini göğsüme bastırdı.

“Daha fazla dayanamayacağını biliyordum,” dedim kıkırdayarak.

Kısık gözlerim ve sarkık dudaklarım, her şeyini tatmam için onu ikna etmeye yeterliydi. Raven'ın bacaklarını belime doladım ve onu yataktan kaldırdım. Göğüslerimiz hafifçe birbirine değiyordu.

Çenemi aşağıya yönlendirmek için parmağını kullandı. Islak dilini benimkine doladığında şaşırmıştım. Bu şey toplarıma bir ürperti gönderdi ve penisimin zonklamasına neden oldu.

Çenesinden tutup onu geri çektim. “Lanet olası Arenk,” dedim gülümseyerek.

Kızın yapabileceği bir numarayla ilgili not bırakmıştı ama ayrıntıya girmemişti. Öpüşmekten çok hoşlanmazdım ama bu geceden sonra bu kızın yapabileceği harika şeyleri görünce bunu yeniden düşünecektim.

Aynı şekilde ona karşılık verdiğimde ağzımda inledi. Kollarını başının üstüne kaldırdım. Hassas bölgesine odaklanarak, sırılsıklam yarığını penisimle ovuşturdum.

Bacakları titrerken vajinasından ılık bir sıvı damladı.

“21,” dedim içeriye girerken.

Raven'ın uylukları, derine indikçe beni daha sıkı kavradı. Tatlı bir ses çıkardı.

“Çok ıslak ve ateşlisin,” diye inledim kulağına.

“Bir santim daha alamam.”

“Alacaksın.”

Penisimin yarısıyla git gellere devam ettim. Her itişimde daha da derine iniyor, kadının inleyip ve bağırmasına neden oluyordum. Tamamen içine girdiğimde omzunu ısırdım.

Vajinası penisimi sıkıca kavradıktan sonra bir inilti çıkardı. Kollarımı etrafına doladım ve onu olabildiğince yakına çekip ittim. Yavaş tempom hızla dayanılmaz bir hâle geliyordu.

Islaklığının penisimden aşağı damladığını hissettim. Tek duyabildiğim iniltilerimiz ve su sıçramalarımızdı.

“Durma, lütfen,” dedi.

“Asla.”

Sesi yükseldikçe, daha da sert gidip geliyordum. Raven başını yatak başlığına çarpmamak için ellerini duvara koymuştu. O esnada kapı çalmaya başladı.

Her kimse defolup gidebilirdi. Arenk'in anahtarı vardı ve eğer unuttuysa, kahretsin yapacak bir şey yoktu. Gizemli kişi kapıyı yumruklamaya başlamıştı. O pisliği boğmayı aklıma not ettim.

Penisimin etrafında daraldığını ve titrediğini hissedebiliyordum.

“Yirmi iki.”

Kasılmaların devam etmesini beklemiyordum; zamanında çıkacak kadar hızlı değildim. Raven orgazmın doruklarından indikten sonra, sakin yüz ifadesi şoka dönüştü.

“İçeride bitirmemen gerekiyordu.”

“İstediğim yerde bitiririm.” Kapı zili yine çaldı. “Dediğimi sakın aklından çıkarma.”

Yataktan fırlayarak kapıyı açtım. “Nasıl ölmek istersin?”

Lanet olsun.

Orada dururken yüzü gözyaşlarıyla ıslanmıştı, ellerini yumruk yaptı.

“Nerede o? İçeride mi?”

“Burada değil. Geldiğini haber veririm…”

“Kes sesini. İkinizin de şehirde yeni bir oyuncak gezdirdiğinizi duydum. Gürültülü geceler geçiriyormuşsunuz. Şimdiye kadar inanmamıştım. Kim o? Jaji mi? Hain beni sırtımdan bıçakladı.” Beni ittirmeye çalıştı ama kolumla yolunu kestim.

“Arenk burada değil. Gecemi bölüp misafirimi rahatsız ediyorsun. İyi geceler.” Kapıyı kapatırken ayağını içeriye soktu.

“Neden burada değil? Her zaman burada olurdu,” dedi gözlerime bakmadan.

“Bunu ona kendin sormalısın. Lyka, geç oldu. Uğradığını söylerim.”

Koridorda ilerlemeden önce başını salladı. Yatağa döndüğümde, Raven onu bıraktığım pozisyonda derin bir uykuya dalmıştı.

Aklımdan onu uyandırmak ve tekrar durmam için yalvarana kadar onu becermeye devam etmek geçiyordu ama onu biraz rahat bırakmaya karar verdim. Yanına uzanıp Arenk'e sürpriz ziyaretçimiz hakkında bir uyarı gönderdim.

***

Arenk

Cihazım cebimde titrerken bakışlarım generale kilitlenmişti.

“Bakmak ister misin?”

“Hayır, efendim. Bizi neden çağırdığınızı öğrenmek istedim. Hiçbir kuralı çiğnemedik.”

“Yasalarda bu konuyla ilgili boşluklar olsa bile bu, çiğnenmiş bir kuraldan başka bir şey değil ama yine de bu krala kalmış, bu yüzden sizi çağırdım.”

“Raven, alt sıralara geçmeden önce üst sıralara devredilip dağıtılacak olan S seviye bir ganimet olarak sınıflandırırdı. Sanırım kral, diğer dişiler gibi rotasyona alınması konusunda hemfikir olacaktır. Ne düşünüyorsunuz?”

Sandalyenin kolunu daha da sıkı tuttum. General Dhol bir şey istiyordu ama ne? Tehlikeli bir oyun oynuyordum.

Eğer istediği olursa, Ravon saraya gönderilecekti ya da egzotik eğlence olarak diplomatlara saklanacaktı. Bir daha asla bizimle olmayacaktı.

“Bence kral onu kendine saklayacaktır. Tabii onun yerine onu laboratuvara göndermezse. Burada hepimiz yetişkiniz ve kralın müdahalesi olmadan bir anlaşmaya varabiliriz,” dedim.

“Haklısın. Aynı fikirde olmamıza sevindim. Onu mülküme getir, ben de celpleri iptal edeyim.”

“O sadece bana ait değil. Tek başıma böyle bir şey yapamam.”

“Yapabilirsin. Sen korgeneral değil misin? Arkadaşını halledebilirsin, bu yüzden beni bu oyunlardan uzak tut,” dedi General Dhol.

“Onunla ne yapacaksınız? Zaten bir eşiniz var.”

“Eşimle yaptığım şeyin aynısı onunla da yapacağım.” Gülümsedi. “Karar vermek için ay sonuna kadar zamanınız var.”

“Efendim, eğer biz…”

“Konuşma bitti. İyi geceler.”

Kalbim hızla çarparak, karnımda bir ateşle ofisten ayrıldım. Cihazımı çıkardım ve mesajlarımı kontrol ettim. İşler daha kötüye gidemezdi. Lyka'yı unutmuştum.

Onunla birçok geceyi birlikte geçirmiştik ama Lyka hemen hemen uygun olan herkesle birlikte olmuştu. Kadınlar, onları arzulamanız için size her zaman tatlı sözler verirdi.

Favorim Lyka’ydı ama onunla gerçek bir ilişki imkânsızdı. Bazı üst düzey kişilerin favorisiydi ve gitmesine izin vermezlerdi.