Gece Sohbetleri - Kitap kapağı

Gece Sohbetleri

Constance Marounta

3. Bölüm

Maggie

Hem danışman hem de operatör olarak aldığı en rahatsız edici aramanın üzerinden bir hafta geçmişti.

Müşteri hizmetlerinde çalışanlar tuhaf insanlarla muhatap olmak durumunda kalırdı ama onun başına gelenler çizgiyi aşmıştı.

Bu işe başladığından beri; nazik, nazik ama aptal, aptal, kaba ve aptal, kaba, sinirli, flörtöz, hafif korkutucu ve benzeri tiplerle uğraşmak zorunda kalmıştı.

En flörtöz müşterilerini bile kolaylıkla başından savmıştı. Çoğu sesine iltifat ediyor, bazıları bekâr olup olmadığını soruyor, biri evlenme teklif ediyor ve başka biri burcunu soruyordu.

Genellikle terbiyesiz olanları kolayca ayırt edebilirdi ama dün gece yanılmıştı.

Küçücük bir arızayı bildirmek için onu arayan adamın sesi yorgun ve o kadar geç saatte onunla konuşmak zorunda kaldığı için sıkıntılı gelmişti.

Maggie’nin ilk düşüncesi, başlangıçta ona hitap ederken kullandığı sert tona rağmen hoş bir ses tonuna sahip olduğu olmuştu.

Yirmi dakika boyunca adamın bilgisayarındaki sorunun ne olduğunu bulmaya çalışsa da herhangi bir gelişme kaydedememişti.

Daha önce hiç böyle bir çıkmaza düşmemişti ve azarlanmayı beklerken, karşısındaki adam ona mastürbasyon yapıp yapmadığını sormuştu.

Maggie ona olanları anlatmaya başladığında Celia muzipçe gülümseyerek, “Ee, yapıyor musun?” diye sordu.

Maggie, “Yapmayan var mı?” diye sorunca Celia ona şaşkınlıkla baktı.

Kaşlarını çatarak, “Ben yapmıyorum. Kocam ne güne duruyor?” diye yanıtladı.

Maggie, “Senin adına sevindim Celia ama konu bu değil. Adam sapığın tekiydi,” diyerek asıl konuya döndü.

“Canım bu kadar bunun üzerinde durma. Saat geç olmuştu, belki de sadece şaka yapıyordu.”

“Sesimi duyabilmek için kendimi tatmin etmemi istedi,” diye fısıldadı.

Celia hafifçe kıkırdayarak, “Vay canına!” dedi. “Senin şu seksi sesin zavallı adamı fena hâlde azdırmış olmalı.”

Maggie, “Kes şunu, yoksa sana bir daha hiçbir şey anlatmam,” diye tehdit etti.

“Bana bunları anlatman gerektiğini bilmene rağmen anca olaydan bir hafta sonra anlatmaya karar verdin ama.”

“Benim yerimde olsaydın nasıl hissederdin?”

Celia ciddi bir tavırla, “Ian gideli bir ay oldu ve dönmesine bir ay daha var. Ben olsam fena hâlde azardım,” dedi.

Bunun üzerine gülüştüler ama Maggie hâlâ huzursuzdu? Ya adam onu tekrar ararsa?

***

Aynı gece saat üç sularında adam onu gerçekten de tekrar aradığı için, evrene negatif düşünceler gönderdiğine hızla pişman oldu.

Maggie giriş cümlesini bitirir bitirmez adam, “Merhaba, Maggie,” diye selamladı.

"Merhaba efendim. Size nasıl yardımcı olabilirim?"

Maggie onu tanımazlıktan gelmenin daha güvenli olacağını düşündü. Belki bu şekilde mesajı alıp son seferde denediği şeyin tekrarına kalkışmaktan vazgeçerdi.

Adam sakince, “Geçen gece telefonu yüzüme kapatmıştın,” diye hayıflandı.

“Üzgünüm efendim. Yanlışlıkla olmuş olmalı.”

“Öyle olmadığını sen de biliyorsun canım. Aptal numarası yapma. Beni hatırlıyorsun.”

“Üzgünüm efendim ama her gün çok sayıda müşteriyle konuşuyorum. Bana isminizi verebilirseniz…”

“Son konuşmamızda sana adımı vermedim ve bunu sen de biliyorsun. Sana şimdi de adımı vermeyeceğim. Söylemek zorunda değilim.”

“Haklısınız. Sorununuz devam ediyor mu?”

Adam, “Hangi sorun?” diye sorarken Maggie neredeyse onun sırıttığını hayal edebiliyordu.

Maggie, “Bilgisayarınızla ilgili sorun, bu yüzden aramıştınız,” diye hatırlattı.

“Ah, o mu? Evet, onu kendi başıma çözdüm. Oysa ereksiyonumu senin yardımın olmadan indirmem çok zor."

Maggie sertçe yutkundu.

“Öyleyse yanlış numarayı aradığınızı söylemek durumundayım. Şirketimiz bu tür bir hizmet sunmamaktadır.”

Adam kısık sesle kıkırdadı.

“Ama soruma hâlâ cevap vermedin canım.”

“Vermeyeceğim de, o yüzden ilgilenilmesi gereken teknik bir sorununuz yoksa lütfen bir daha aramayınız.”

“Havanda mı değilsin bebek?”

“Sen arayana kadar gayet iyiydim,” diye mırıldanınca adam tekrar kısık sesle kıkırdadı.

“Seni kızdırıyor muyum, Maggie?”

"Evet."

“Seni tahrik ettiğim ve şu anda bununla ilgili hiçbir şey yapamadığın için mi?”

“Hayır, işimize saygısızlık ettiğiniz için. Sizin evde oturup beni rahatsız etmekten başka işiniz olmayabilir ama ben işimi hakkını vererek yapmak zorundayım.”

Adam usulca, “Eh, oradan bakarsan öyle görürsün,” dedi.

Maggie kararlılıkla, “Bakılacak tek yer burası,” diye cevap verdi.

“Hayır, pek sayılmaz. Olsa olsa patronun kendini işine adadığın için memnun olur ama bunu bilmek zorunda değil. Zaten ben de bunu ona bildirmeyeceğim.”

“Haydi biraz eğlenelim. Buna ihtiyacım var, ayrıca sana da iyi geleceğinden eminim.”

Maggie gözlerini kapattı. Adamın o kadar ikna edici bir ses tonu vardı ki nasıl kurtulacağını bilemiyordu.

“Benim sevgilim var.” Düşünmeden söyleyiverdiği bu yalana kendi bile inanmıyordu.

“Benim için fark etmez canım. Ayrıca sevgilin olmadığını ikimiz de biliyoruz."

"Lütfen..."

“Geçen seferki konuşmamızın ardından kendine dokundun mu?”

Evet, uykuya dalmadan hemen önce dokunmuştu. Ve uyandıktan sonra. Ama bunu itiraf edecek hâli yoktu.

Önceki sorusuna olumlu bir yanıt almış gibi yumuşak sesle, “Geldin mi canım?” diye tekrar sordu.

Evet, gelmişti ama bir kez daha sessiz kalmayı seçti.

"Kendini tatmin ederken beni düşündün mü?"

Maggie’nin şimdiye kadar duyduğu en seksi ses olmamasına rağmen, kız hafta boyunca bu adamın sesini düşünmeye devam etmişti.

Hiç görmediği bir sapıkla ilgili fanteziler kurdukça bir sorunu olduğunu düşünüyordu.

“Parmaklarımın içine kaydığını mı hayal ettin? Yoksa seni dilimle mi tatmin ettim?” diye fısıldadı.

Maggie daha fazla dayanamayacaktı. Bu yüzden telefonu kapattı.

Sonraki bölüm
App Store'da 5 üzerinden 4.4 puan aldı.
82.5K Ratings
Galatea logo

Sınırsız kitap, sürükleyici deneyimler.

Galatea FacebookGalatea InstagramGalatea TikTok