Mafya ve Aşk

Kyle, Max'in onu akşam yemeği için bekletmemesini söylediğinde ciddi olduğunu biliyordu, bu yüzden hiç zaman kaybetmeden kendisine getirilen kıyafetleri giydi.

Saçlarını tarayıp banyodan çıktı ve yatak odasına geri döndü.

Max kanepede oturmuş, gülümseyerek onu bekliyordu.

“Sana tam olacaklarını biliyordum.”

Üzerindeki kıyafetler pek açık değildi. Sadece biraz dardılar ama küçük değillerdi. Yakası hafif derin olan gömlek üstüne biraz yapışıyor ve göğüslerini ortaya çıkarıyordu.

Kyle hep göğüslerinin çok büyük olduğunu ve gereksiz ilgi çektiğini düşünürdü.

Max kolundan çekerek “Hadi gidelim,” dedi ve onu odadan çıkarıp merdivenlerden indirdi.

Kyle akşam yemeği için dışarı çıkacaklarını umuyordu ama merdivenin sonuna geldiklerinde dümdüz gitmek yerine sola döndüklerini görünce bu umuda da tükendi.

Kocaman bir yemek odasına girdiler.

Dimitri çoktan masaya oturmuş onları bekliyordu. Kyle gergindi çünkü kardeşlerle baş başa yemek yemekle ilgili ne hissetmesi gerektiğini bilmiyordu.

Onunla ilgilenen kişi Max’ti, bu yüzden Dimitri'nin ona bulaşmayacağını düşünüyordu ama kendisine attığı bakışlardan böyle olmayacağını anladı.

“Bu kıyafetleri seçerek harika bir iş çıkarmışsın, Max,” diye iltifat etti Dimitri.

Max “Teşekkürler ama dokununca yaşadığın hislerle kıyaslanamaz bile,” diyerek Kyle’ın kalçalarını sıktı.

Dimitri onun kızardığını fark etti.

“Utandığını söyleme sakın. Sana yaptıklarını seviyorsun. Ben de sana dokunduğumda nasıl utanacağını görmek için sabırsızlanıyorum.”

Kyle kaşlarını çattı. Bu adamların vücudunun dizginlerini ellerine aldıklarını sanmalarını istemiyordu ama bunu başını derde sokmadan nasıl söyleyebileceğini bilmiyordu.

“Neden gidip Dimitri'nin yanına oturmuyorsun?” dedi Max.

Kyle sözünü dinleyip yavaşça Dimitri'ye doğru yürüdü. O da ayağa kalkıp oturması için sandalyeyi çekti.

Dimitri tekrar yerine geçince Kyle’ı çenesinden tuttu ve gözlerinin içine baktı. Kyle hem şaşkın hem de korkmuş hissediyordu ve ne yapacağını bilmiyordu.

Dimitri kendisini öpmeye başlayınca afalladı çünkü Max’le öpüştüğünde hissettiği şeylerin aynısını hissediyordu ve ona karşılık vermek istediği için kendine kızıyordu.

“Beni öpmenle ilgili söylediklerimi hatırlıyor musun, küçük arı? Aynısı Dimitri için de geçerli.”

Kyle onun neyi kastettiğini biliyordu, bu yüzden Dimitri'nin öpücüğüne karşılık verdi.

Dimitri karşılık aldığına sevinip yavaşça kalçalarına dokunmaya başladı ama Kyle dehşete kapılıp onu itince Max bir kahkaha attı.

“Bence biraz fazla hızlı gittin, kardeşim.”

Ve eğilip Kyle'ın gözlerinin içine baktı. “Bu çok ateşliydi, küçük arı. Seni yatağımıza alıp kendinden geçirene kadar becermek için sabırsızlanıyorum.”

Kyle çok korktu çünkü daha önce hiç seks yapmamıştı. Şimdiye kadar bir erkeğin ona dokunmasına bile izin vermemişti ve tanımadığı insanlarla yatmaya hazır değildi.

Cevap olarak başını iki yana salladı ama Max çok sinirlendi çünkü hayır cevabını sevmiyordu.

“Neden hayır dediğini söylesen iyi olur, Kyle.”

Kyle cevap vermeden önce derin bir nefes aldı.

“Şey… Ben...” Tekrar derin bir nefes aldı. “Ben bakireyim ve bekâretimi sana ya da ona vermek istemiyorum. Vücuduma istediğinizi yapabileceğiniz bir fahişe değilim.”

Kyle bir ikilemde olduğunu hissediyordu. Öpücüklerden ve dokunuşlardan hoşlanmıştı ama bunu kabullenmekte zorlanıyordu.

“Senin istediğinle benim istediğim aynı şey değil ve ben her zaman, ne pahasına olursa olsun istediğimi alırım.”

Max onu aslında zorlamayacaktı çünkü seksin onun gibi biri için ne kadar büyük bir olay olduğunu biliyordu ve kadınlara tecavüz etmek isteyen biri değildi. Sadece kelimelerin ona verdiği gücü seviyordu çünkü Kyle’ı kontrol etmesine izin veriyorlardı.

Yemek servisi başlayınca tekrar yerine oturdu ve diğerleri de yerlerine geçip sessizce yemeklerini yediler.

Ama Kyle yemeğini yemekte zorlanıyordu ve gecenin bitmesini istemiyordu çünkü bittiğinde Max'in istediğini alacağından korkuyordu. Buna hazır değildi ya da en azından kendini böyle olduğuna inandırıyordu.

***

Yemek bitince Max onu odalarına götürdü. Kyle onunla aynı odayı paylaşmak zorunda olmaktan ve kendine ait bir yeri olmamasından nefret ediyordu.

Max kapıyı kilitleyip onu döndü ve “Soyunup duş almanı istiyorum,” dedi.

Kyle “Duş almama gerek yok,” dedi.

“Uzun bir gün oldu ve rahatlaman gerektiğini düşünüyorum, bu yüzden soyun ve duş al,” dedi Max. Sesinden sinirlendiği anlaşılıyordu.

Kyle banyoya doğru yürümeye başladı.

“Hayır, burada, önümde soyunacaksın.”

Kyle durup ona baktı. Onun kendisini çıplak görmesini istemiyordu.

“Soyunmaya başlamazsan ben soymaya başlarım, bu yüzden bir an önce başlasan iyi edersin.”

Kyle o kadar gerildi ki kusacakmış gibi hissetti. Yavaşça önce çoraplarını ve sonra da pantolonunu çıkardı. En sonunda da gömleğini çıkarıp iç çamaşırlarıyla karşısında durdu.

Max onu şehvetli gözlerle inceliyordu.

“Neden durdun? İç çamaşırlarınla duş alamazsın.”

Kyle bir iç çekip külodunu da çıkardı ve sonra yavaşça sütyenini açıp göğüslerini serbest bıraktı.

Max, “Lanet olsun, vücudun çok güzel,” diyerek eğildi ve Kyle’ın meme ucunu ağzına aldı.

Kyle onu durdurmaya bile çalışmadı. Yaşadığı his çok yoğundu. Soğuk, sert meme ucunu saran sıcak ıslaklık hoşuna gitmişti.

Farkında olmadan arkaya doğru esnedi ve Max'in meme ucunu daha iyi kavramasını sağladı.

Max meme ucunu ısırınca inledi. Onu başından tutup göğsüne bastırdığını ellerini çekene kadar fark etmedi.

“Git, duşa gir.”

Kyle yaşananların utancıyla banyoya koşup kapıyı kapattı. Kilitlemeye çalıştı ama başarılı olamadı.

Max'in bunu istediği zaman içeri girebilmek için bilerek yaptığını biliyordu.

Uzun bir duş almaya çalıştı ama Max gelip musluğu kapattı ve havluyu açtı. Kyle duştan çıkıp kendisini kurulamasına izin verdi.

Max onu yatağa götürüp uzanmasını söyledi.

“Giyinecek miyim?” diye sordu Kyle.

“Hayır. Geceleri ya çıplak ya da sadece bir tişörtle uyuyacaksın ve bu gece çıplak olmanı istiyorum.”

Ve bunu deyip banyoya girdi. Kyle'ın su sesini ve Max'in şarkı mırıldandığını duyması uzun sürmedi.

Max çıplak bir şekilde, saçlarını kurulayarak banyodan çıktı ve yatağa doğru yürüdü. Havluyu yatağın dibine bırakıp Kyle'ın yanına oturdu.

“Kaç yaşındasın?” diye sordu.

“Yirmi,” diye cevap verdi Kyle.

Max sertleşmiş penisini örtmeye bile zahmet etmeden yanına uzandı.

“Hiç oral seks yaptın mı?” diye sordu.

Kyle başını hayır anlamında salladı.

“Güzel. Yaklaş da sana öğreteyim.”

Kyle bir penise hiç bu kadar yakın olmamıştı. Ona hiç dokunmamış ve onu sadece filmlerde görmüştü. Bu yüzden Max’in ona yapmasını istediği şeyden çok utanıyordu.

Max eliyle yatağa vurdu. “Bir daha söyletme, küçük arı.”

Kyle sürünerek onun işaret ettiği yere doğru ilerledi.

“Dizlerinin üstüne çök.”

Kyle dizlerinin üstüne çöktü.

“Çok iyi. Şimdi bacaklarını biraz aç.”

Kyle onun ne yapacağı konusunda biraz endişeliydi ama yine de bacaklarını araladı ve Max vajinasını okşamaya başlayınca yaşadığı his çok hoşuna gitti.

“Daha önce sana böyle dokunan oldu mu hiç?”

Kyle başını salladı.

“Konuş,” diye emretti Max.

“Hayır. Sadece sen,” dedi nefes nefese.

“Ne kadar iyi hissettirebileceğini göstermemi ister misin?”

Kyle cevap vermeden önce inledi. “Bundan daha iyi hissettirebilir mi?”

“Neler kaçırdığın hakkında hiçbir fikrin yok,” diye kıkırdadı Max.

Ve yerinden doğrulup Kyle'ı ateşli bir şekilde öpmeye başladı. Bir yandan da sertçe vajinasını okşuyordu. Kyle’ın bir bacağını kendisine doğru çekip okşamaya devam etti.

Kyle'ın nefesi hızlanıp, düzensizleşince Max onun orgazma yaklaştığını anladı, bu yüzden eğilip meme ucunu ısırdı.

Bu, tam da Kyle’ın istediği şeydi ve sonunda “Siktir!” diye bağırdı.

Max onun küfretmesine güldü.

“Gördün mü, küçük arı? Çok daha iyi hissettiriyor.”

“Sen ne yaptın böyle?”

“Seni orgazm ettim ve aynısını senden de bekliyorum. Sana nasıl oral seks yapılacağını öğreteceğim.”