İki Arada Aşk - Kitap kapağı

İki Arada Aşk

Cristina C.

Bölüm 3

LAURIE

“Lanet olsun Lorena Sanchez, saatlerdir ne yapıyorsun orada?! Tüm gün seni mi bekleyeceğim?!” diye kükredi Macy oturma odasından.

Macy bana kızdığında, bana hep tam adımla seslenirdi ve bu beni hep çok sinirlendirirdi. “Geliyorum, bir dakika daha! Her şey hazır, saçımı toplayıp çıkacağım,” dedim sinir olmuş bir ses tonuyla.

“Saçını yapmak zorunda değilsin Laurie. Elbiselerimizi aldıktan sonra saçlarımızı yaptıracağız zaten. Alışveriş merkezine yakın bir yer biliyorum.”

“Hazırım, hazırım,” dedim ve çantamı alıp Macy'nin sabırsızlıkla beni beklediği ön kapıya doğru yöneldim.

Mağazanın aynasındaki yansımama baktım. Denediğim elbise çok zarif ve şıktı. Koyu siyah rengi onu daha da seksi yapıyordu.

Kıvrımlarım dar elbisenin içinde daha da göze çarpıyordu, ama kesinlikle rahatsız edici derecede değildi. Elbise diz hizasındaydı ve yakasında küçük de olsa pek derin olmayan bir dekoltesi vardı.

Koyu kahverengi saçlarıma dalgalı fön çektirmiştim ve Macy’nin yoğun ısrarı üzerine parlak kırmızı bir ruj sürmüştüm. Macy her zamanki gibi haklıydı; bu renk bana çok yakışıyordu. Kendimi seksi hissediyordum.

“Vay canına, çok seksi görünüyorsun Laurie!” dedi Macy ellerini çırparak.

“Lanet olsun Mace, ödümü patlattın,” dedim elimi kalbimin üstüne koyarak.

“Bu kadar heyecanlı olduğum için üzgünüm,” dedi sırıtarak.

“Sen de harika görünüyorsun Macy. Eminim Michael seni görünce ağzı bir karış açık kalacak,” dedim kahkaha atarak.

“Kes şunu,” dedi ve alaycı bir şekilde koluma vurdu.

Macy, balo için uzun, beyaz, askısız bir elbise seçmişti. Çok şık ve zarif görünüyordu. Bu gece ağzı açık kalacak tek erkek Michael olmayacaktı, bu çok belliydi. Macy'nin her erkeği etkileyebilecek cezbedici bir aurası vardı.

Her zaman çok çekici ve kendine güvenen bir havası vardı. Bu konuda her zaman onun gibi olmayı çok istemişimdir.

“Hazır mısın? Taksi 10 dakika içinde burada olacak.”

“Evet, sanırım hazırım,” dedim gergin bir şekilde gülümseyerek.

“Merak etme bebeğim, harika görünüyorsun! Her şey çok eğlenceli olacak; göreceksin,” dedi Macy ve omzumu sıvazladı.

“Ceketimi ve çantamı alayım, sonra hazırım,” dedim. Macy başını sallayıp odamdan çıktı ve eşyalarını almak için oturma odasına geri döndü.

“Bunu yapabilirsin. İyi görünüyorsun,” diye fısıldadım kendime. Minicik bir umutla kendimi gaza getirmeye çalışıyordum.

Taksimiz büyük Winston Otel’inin önüne park ederken içeriye giren davetlileri izledim. Herkes şık smokinleri ve şık gece elbiseleri içinde büyüleyici görünüyordu. O sırada Macy taksinin ücretini ödedi ve arabadan indik.

Yüksek topuklu ayakkabılarımla elimden gelenin en iyisini yaparak yürümeye çalıştım. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi küt küt atıyordu.

“Çok gergin görünüyorsun Laurie. Biraz sakin olmaya çalış.”

“Ben sakinim,” diye mırıldandım sinirlerime hâkim olamayarak.

“Tabii, ne demezsin,” dedi Macy kıkırdayarak. Kapıda gelenlerin isimlerini kontrol eden görevlilere doğru yürümeye devam ettik.

“Umarım Michael isimlerimizi listeye ekletmiştir,” diye mırıldandım.

“Ekletmiş, en azından öyle söyledi,” dedi ve gergin bir şekilde kıkırdamaya devam etti. “Sanırım bunu birazdan öğreneceğiz.”

“İsimleriniz lütfen,” diye sordu görevli sabırsızlıkla.

“Macy Hawthorn ve Lorena Sanchez,” diye kibarca cevap verdi Macy.

Adam listede isimlerimizi görünce “Geçebilirsiniz,” dedi serin bir tonla.

“Teşekkür ederim,” dedi Macy ve adama flörtöz bir bakış attı. Otelin kalabalık lobisine girer girmez şakacı bir şekilde kolunu cimcikledim.

“Ne oldu?” diye fısıldadı.

“Adamın ağzının içine girecektin neredeyse,” diye mırıldandım.

“Ne var bunda? Adamın kollarını görmedin galiba. O ceketin altında bile ne kadar kaslı duruyorlardı,” dedi iç çekerek.

“Sen delisin,” dedim koluna girerek ve yürümeye devam ettik.

“Benimle uğraşmayı bırak da biraz kendini düşün. Yakışıklı bir erkek karşısında ne tepki vereceğini göreceğiz bu gece.”

“Kesinlikle senin gibi değil,” diye kıkırdadım. Balonun yapılacağı büyük salona girdik, meraklı gözlerle tüm salonu süzmeye başladık.

“İşte Michael. Hadi, beni takip et,” dedi Macy kolumdan çekiştirerek.

Adamın yanına vardığımızda “Merhaba, Michael. Tanıştığımıza memnun oldum. Senin hakkında çok şey duydum,” dedim ve elimi uzattım.

“Ben de memnun oldum. Laurie’ydi, değil mi?” diye sordu.

“Evet,” dedim gülümseyerek.

Michael, “Macy, harika görünüyorsun, ve sen de Laurie,” dedi utangaçlıkla.

Cevap olarak başımı salladım ve kafamı çevirdiğimde Macy'nin kızarmış yanaklarıyla Michael’a doğru baktığını gördüm.

“Siz hanımlar ne içmek istersiniz?” diye sordu Michael nazikçe.

“Ben şarap alayım, sen Laurie?”

“Ben de şarap alırım, teşekkürler Michael.”

Michael başını salladı ve içkilerimizi almak için bara doğru yöneldi. Şüphesiz ki yakışıklı bir adamdı ama hiç benim tipim değildi. Kaslı, güçlü ve fit bir vücut yapısı vardı.

Koyu sarı saçları Macie'nin uçuk sarı saçlarıyla mükemmel bir uyum içindeydi. Macy'ye bakarken en az onun kadar utangaç görünüyordu.

“Yakışıklıymış,” dedim gülümseyerek.

“Evet, değil mi? Bu gece o kadar iyi görünüyor ki, o takımı hemen vücudundan söküp almak için can atıyorum.”

“Hop, biraz sakin mi olsak acaba,” dedim sinsice gülerek.

“Üzgünüm, ama bu günlerde çok fenayım. En son bir ay kadar önce seviştim ve düzenli seksin akıl sağlığım için ne kadar önemli olduğunu bilirsin,” dedi.

“Bu tam bir çılgınlık. Şu süper süslü kıyafetleri ve mücevherleri içindeki erkeklere ve kadınlara bir bak,” dedim başımla kalabalığı işaret ederek.

“Evet, seksi kıyafetlerimiz sayesinde biz de onlar gibi güzel görünüyoruz.”

“İtiraf etmeliyim ki bu konuda sana katılıyorum. Elbisemi ben de çok beğendim, iyi ki bunu almışız.”

Macy alaycı bir tonda “Kesinlikle harika görünüyoruz,” dedi. Bir süre sonra Michael içkilerimizle birlikte yanımıza geldi ve sohbet etmeye başladık.

Arka planda çalan yumuşak müziğin ritmine kapılarak, salonun etrafında konuşan ve dans pistinde yavaşça salınan insanları izlemeye daldım. Bir süredir ilk kez bu kadar mutluydum.

Tüm davetliler maskeleri ardında gizemli görünüyordu. Kimsenin yüzü açık değildi ve Macy'nin içeri girer girmez Michael'ı maskeli bir şekilde tanıması beni çok etkilemişti.

Macy birkaç hafta önce gerçekleşen mülâkatta ve dün kahve içmeye gittiklerinde onu çok iyi gözlemlemiş olmalıydı.

Birbirleriyle konuşuyor, şakalaşıyor ve eğleniyorlardı. Arada sırada birbirlerinin kollarına masumca dokunuyorlardı.

Macy'yi böyle görmek beni heyecanlandırmıştı. Michael'ın ona karşı olan niyetinde samimi olduğunu hissetmiştim. Ona bakışları ve onun hakkında her şeyi bilmek istemesi yeterince şey anlatıyordu.

Uzak bir köşede onları izlerken birinin bana baktığı hissine kapıldım ve kafamı çevirdiğimde bir adamın beni izlediğini fark ettim.

Tekrar Macy ve Michael’a bakmak için kafamı çevirdiğimde adamın bakışlarını hâlâ üzerinde hissedebiliyordum.

İçimi bir huzursuzluk kapladı. ~Neden bana bakıyordu? Sadece bakmakla kalmıyor, sanki gözleriyle beni kendine bağlıyordu. ~

Sonraki bölüm
App Store'da 5 üzerinden 4.4 puan aldı.
82.5K Ratings
Galatea logo

Sınırsız kitap, sürükleyici deneyimler.

Galatea FacebookGalatea InstagramGalatea TikTok