Reed'in Seks Akademisi - Kitap kapağı

Reed'in Seks Akademisi

Rhea Harp

Bölüm 3

Dönüp Arielle'e baktım ama Arielle çoktan kapıya yönelmişti.

"Ari," dedi Bay Reed. "Clayton ve Sebastian aradı. Bak bakalım neye ihtiyaçları varmış."

Arielle başını salladıktan sonra odadan çıkarak bizi yalnız bıraktı.

Otururken gözlerim odanın içinde geziniyordu. İçimi bir endişe kaplarken bakmadık köşe bırakmamıştım. Stresten dudağımı ısırıyordum.

Bugün erken saatlerde diğer ofisinde ağlamıştım. Acaba Bay Reed bunu hatırlıyor muydu?

Pencereden ayrılmamıştı. Ellerini ceplerine sokmuş bir şekilde hâlâ orada duruyordu. Eminim şu anda huzur içinde sigara içebilmeyi diliyordur.

"Bayan Beauvoir," diye söze başladı. "Zorluk çıkaracak mısınız?"

"Ben, şey..."

Bu nasıl bir soruydu böyle? Hayır, çıkarmayacaktım. Yani, çıkarmamayı umuyordum. "Zorluk" derken neyi kastettiğine bağlıydı.

Sorusu beni şaşırtmıştı ama bunu neden sorduğunu anlıyordum. Öncesinde ona sürtük gibi davranmış olabilirdim.

"Kendine has bir duruşun var. Senin gibi kızlar genellikle burada başarılı olamaz," diye açıkladı.

Sözleri üzerine kahkaha atmak istedim. "Nedenmiş? Benim gibi kızlarla istediğiniz her şeyi yapamıyor musunuz?" dedim alay ederek.

Ve işte... Kaltak yanım sahalardaydı. Onu durdurmak için yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Adamla zıtlaşır zıtlaşmaz içimden kendime küfrettim.

"Müşterilerimiz o tarz kızları istemiyor," dedikten sonra sonunda karşıma oturdu. "Bayan Beauvoir... Sizi buraya çağırmamın tek nedeni güzel bir yüzünüzün olması. Müşterilerimden biri tıpkı sizinki gibi bir yüz arıyordu. Ama bu tavırla olmaz. Özel bir yanın yok, buradakilerden daha iyi değilsin. Anlıyor musun?"

Gözümden akmaya çalışan bir damla gözyaşını bastırdım. Sikerim böyle işi. Bu adam gerçekten de pisliğin tekiydi.

Ama bu sefer, sözlerinin beni ağlatmasına izin vermeyecektim. Beni ağlarken görme zevkini ona tattırmayacaktım.

"Anlıyor musun?" diye sordu tekrar.

Kalbim hızla çarpıyordu. Sinir tepeme çıkmıştı ama yine de başımı salladım.

"Güzel. Şimdi sorularını alabilirim. Sorularına sadece bu seferlik cevap vereceğim."

Derin bir alıp hızlıca sormak istediğim soruları düşündüm.

"Burada ne yapacağım? Bu eğitim nasıl bir şey?"

"Burada sadece tek bir ilişki türüne odaklanıyoruz. İtaatkâr ilişki. Çoğu kız için bu kolay oluyor. Bunu seviyorlar. Sadece müşterilerimizin standartlarına göre eğitilmeleri gerekiyor. Bu da müşteriye bağlı olarak az ya da çok zorlayıcı olabiliyor."

"Zorlayıcı ~derken?"

"Su işkenceleri. Aynı anda hem anal hem de vajinal yoldan cinsel ilişki. Herkesin değişik sapkınlıkları var. Tarafları memnun etmek için doğru insanları bir araya getirmeye çalışıyoruz," dedikten sonra başını sağa doğru eğdi. Sanki bu herkesin sorduğu bir şeydi de cevabı çoktan ezberlemişti.

"Ta-tamam," dedikten sonra bir an düşündüm. "Peki bu... Eğitim ~nasıl oluyor?"

Dudaklarının kenarı tatmin edici bir gülümsemeyle kıvrıldı. "Sikileceksin. Sana söyleneni yapacaksın. Duygularını bastırıp dürtülerini kontrol etmeyi öğreneceksin."

Sözleri karşısında nefesimi tutmuştum. Tuttuğum nefesi sonunda uzun ve sert bir şekilde dışarıya verirken kendimi toparlamaya çalıştım.

"Siz, şey... Benim sapkınlıklarımın ne olduğunu sormadınız," dedim. Kucağımdaki ellerimi birbirine kenetlemiştim. Parmak eklemlerim bembeyaz olmuştu.

Bay Reed başını sallayarak parmaklarını gür, siyah saçlarında gezdirdi. "Formda 'acemi' seçeneğini işaretlemişsin. Buradan sapkınlıklarının ne olduğunu bilmediğini anlıyoruz. Bu yüzden, sen öğrenene kadar onları keşfedeceğiz."

"Peki ya..."

"Peki ya ne?" Dudaklarının arasına bir sigara daha yerleştirdi ve tepkisiz bir şekilde sigara dumanını içine çekti. Ne de olsa bunu her gün yapıyordu.

"Ya... Ya kendimi rahat hissetmediğim bir şey olursa?"

"Başvuruyu yaparken şartları okumadın mı?" derken başını arkaya atıp dumanı havaya üfledi.

Lanet olsun.

"Okudum! Sadece…"

"Sadece okumadın. Bir dahaki sefere bana yalan söylersen, bunun bir cezası olacak Evelyn."

Sertçe yutkundum. Boğazım kurumuştu. Keşke şu anda bir yudum bir şey içebilseydim. Bu adam içimi görüyordu, bu yüzden onunla inatlaşmadım. Onun yerine başımı salladım ve bakışlarımı kucağıma indirdim.

"Yapmak istemediğin şeylere hayır diyebilirsin. Ancak denemeyi ne kadar çok reddedersen, yüksek ödemeli bir sözleşmeyle eşleştirilmen o kadar zor olacaktır."

Yapmak istemediğim şeyleri yapmaya zorlanmayacağım için rahatlayarak derin bir nefes verdim. Şu ana kadar kulağıma kötü gelen bir şey yoktu. Herhangi bir sözleşmeyle eşleştirilip eşleştirilmemek umurumda değildi. Kendime söz verdiğim gibi, bu eğitim bittiğinde benim işim de bitecekti.

"Sorularının bittiğini varsayıyorum o hâlde," derken önündeki yığından bir kâğıt çıkardı.

Beni odadan kovmadan önce, "Bir sigara alabilir miyim lütfen?" diye sordum aceleyle. Sabahtan beri sigara içmemiştim. Ardı ardına sigara içmesi beni ciddi şekilde tetikliyordu.

"Hayır," diye mırıldandı tamamen duygusuz bir şekilde. "Şu andan itibaren sigara içmeyeceksin. Çoğu müşteri, kızlarının kül tablası gibi kokmasını istemez."

Aynen, çok beklersin, dedim içimden. Buradan çıktıktan sonra bir koşu markete gidip kendime bir paket alacaktım.

Sanki az önce aklımdan tam olarak ne geçtiğini biliyormuş gibi sırıttı. Ama bu konuda hiçbir şey söylemedi.

Elindeki kâğıdı önüme doğru kaydırdı. "Şurayı imzala," derken bana bir kalem uzattı.

Kaleme uzandığım sırada parmaklarımız hafifçe birbirine değdi. Bu temas karşısında vücudum karıncalanmıştı.

Tuhaf bir histi, bir anlığına kendimden geçmiştim. Başımı kaldırıp gözlerine baktım. İkimizin de dokunduğu kaleme kaşlarını çatarak bakmak dışında sessizliğini koruyordu. Çenesi kendiliğinden geriliyordu.

Tamam o zaman.

Elimi kâğıdın üzerinde gezdirdim. Kalbimin hızla attığını hissedebiliyordum. Bunu gerçekten yapıyor muydum? Gerçekten eskortluk eğitimi almayı kabul ediyor muydum?

Sonraki bölüm
App Store'da 5 üzerinden 4.4 puan aldı.
82.5K Ratings
Galatea logo

Sınırsız kitap, sürükleyici deneyimler.

Galatea FacebookGalatea InstagramGalatea TikTok