
Aşk Çağrısı 3. Kitap: Efsunlu Luna
Hayatım boyunca acıdan başka bir şey bilmedim.
Çocukken yetim kaldım. Sürümün zalim, acımasız alfasına hizmet etmeye mahkûm edildim.
İnsan olduğum için hiçbir kurt beni eş olarak istemedi. Bu yüzden, alfanın en sevdiği oyuncak olmaktan başka çarem yoktu.
Ancak onunla tanıştığım gün her şey değişti. Alfa kralın oğlu…
Alfamı ziyarete gelmişti. Gözlerimiz buluştuğu anda bütün bedenim karıncalandı. O benim eşimdi.
Ama bu nasıl olurdu? Ben sıradan bir insandım. Ya da değil miydim?
Peki ya eski alfam savaşmadan beni bırakır mıydı?
Yaş Sınırı: 18+
Bölüm 1
JAXON
YEDİ YIL ÖNCE
“Jax, aldığın eğitimi unutma. Oraya vardığımızda beni takip et. Unutma, buraya ittifak kurmak için geldik,” dedi babam.
Elimde olmadan sözünü kestim. “Buraya gelmek için jete binmek zorunda kaldık. Bu kadar uzakta olan bir sürüyle ittifak kurmaya ne gerek var?”
Cevabı basitti. “Her yerde arkadaşının olması iyidir evlat.”
Jetten inerken anlayışla başımı salladım. Üç tane lüks, siyah SUV pistte bizi bekliyordu.
Savaşçılarımızla birlikte uçaktan inip araçlara bindikten sonra doğruca sürüye doğru yola koyulduk. Babamın yüzüne şimdiden anneme duyduğu özlem kazınmıştı. Uzun süre ondan uzak kalmak istemiyordu.
Umarım bir gün onlarınki gibi bir aşk yaşardım. Yirmili yaşlarıma gelmeme rağmen hâlâ eşimi bulamamıştım. On sekizime girdiğimde onu bulmayı umuyordum ama nerede bende öyle şans!
Tüm kardeşlerim eşlerini bulmuş, geriye bir tek ben kalmıştım.
Düşüncelerime o kadar dalmışım ki sürü evine vardığımızı fark etmedim. Burası yıkık dökük, bakımsız bir yere benziyordu.
Babamla bakışıp düşüncelerimizi dile getiremeden birisi hepimizin aklındaki soruyu sordu. “Neden bizi böyle bir yere davet etsinler ki?”
Araçlarımız sürü evi olduğunu tahmin ettiğim yerin önünde durdu. Savaşçıya benzeyen bir adam kapının önüne çıkarken biraz mahcup görünüyordu.
Savaşçılarımızın yüzlerindeki ifadeyi fark etmiş olmalıydı.
Kendini tanıttıktan sonra onu içeriye kadar takip ettik. Bizi Alfalar ve onların betalarıyla dolu bir toplantı odasına götürdü.
Biz içeriye girerken Alfa koltuğunda oturan genç bir adam ellerini çırptı. “Sizi görmek harika Alfa Darren. Son gelen sizsiniz. Umarım mütevazı evimi beğenmişsinizdir.”
Babam başını sallayıp yerine otururken ben de onun yanına oturdum. Genç Alfa kendini Robert olarak tanıtmıştı. Topraklarını ele geçirmeye çalışan haydutlarla ve diğer sürülerle başa çıkmasına yardımcı olacak ittifaklar arıyordu.
Başka bir Alfa onun sözünü keserek bundan bizim çıkarımızın ne olacağını sordu. Onunla ittifak kurmanın bize ne faydası olacaktı?
Makul bir soruydu. Mekâna bakılırsa bize sunacak pek bir şeyi yoktu. Biz bunu düşünürken kapı çalındı ve içeriye bir grup kız girdi.
Başını eğmiş, yavaş ve tereddütlü adımlar atıyordu. Korkmuş görünüyordu, bu hoşuma gitmemişti.
Robert boğazını temizleyip söze girdiğinde sözleri karşısında hırıltımı bastırmak zorunda kaldım. “Size bu güzel hanımları sunabilirim.”
Shadow susarak aramıza zihin engeli koydu. Saate baktım. Geceydi, saat ikiyi geçiyordu.
Bugün mezuniyet günümdü ama dinlenmek yerine çok gerçekçi rüyalar görüyordum. Birkaç saat daha yatakta dönüp durdum.
Kafamın içi gördüğüm rüya ve Shadow’un sözleriyle doluydu.
Shadow bunun bir önsezi, geleceğe kısa bir bakış olduğu konusunda ısrar ediyordu. Bunun sadece bir rüya olduğuna inanmak istiyordum ama rüya çok gerçekçiydi.
Yarın doğum günümdü. Eşimi bulmam gerekiyordu ama onu bulamayacağımı biliyordum. Onu bir oda dolusu Alfa’nın önünde sergilenirken bulacaktım. Bu düşünce beni deli ediyordu.
Tüm bunları düşünürken uyuyakalmış olmalıydım. Ailemin kahvaltı için hazırlandığını duyabiliyordum. Duş alıp giyindikten sonra mutfağa indim.
Jace’le Dakota kahvaltıdan sonra onları okula götürmemi istemişti. Daniella bende bir terslik olduğunu anlasa da bu konuda beni sıkıştırmadı.
Kardeşlerimizi okula bıraktıktan sonra Shadow’la şelaleye koşmaya karar vermiştik. Dani de bizimle birlikteydi.
Sabırla neler olduğunu anlatmamı bekliyordu. Ona rüyamı anlattığımda kurtlarımız bize bahşedilen yeteneklerden bahsederken ikimiz de şaşkına dönmüştük. Ama kurtlarımız çok fazla detay vermek istemiyorlardı.
Dani beni neşelendirmek için müdüre bir şaka yapmayı önerdikten sonra güne başlamak üzere yola çıktık.
Kaleb yine günümü mahvetmeye çalıştığında Daniella ona haddini bildirmişti. Mezuniyet çok güzel geçmişti. Yaptığımız şakadan sonra müdür çığlık çığlığa mezuniyetten kaçarken gülmekten karnımıza ağrılar girmişti.
Nedense bunun Daniella ile yaptığımız son şakalardan biri olabileceğini hissediyordum ama yine de bunu ona söylemedim. Sadece anın tadını çıkardım.











































