Hokey Oyuncusu - Kitap kapağı

Hokey Oyuncusu

Galatea Original

0
Views
2.3k
Chapter
15
Age Rating
18+

Özet

Erotik kısa hikâye serisinden...

Beni giyinme odasına götürmeden önce, “Seni hemen şimdi istiyorum,” diye fısıldadı kulağıma.

Beni dolaba doğru bastırdığında soğuk metal sırtıma değiyordu.

Elimi kaldırıp parmaklarımı saçlarında gezdirirken buklelerini çekiştirdim.

Bir an için geri çekildi ve beni daha da agresif bir şekilde kendine çekmeden önce arsızca gülümsedi.

Dilini ağzıma sokmadan önce dudağımı ısırıp yavaşça çekiştirdi.

Dili vücudumun diğer bölgelerinde gezinirken nasıl hissederdim kim bilir.

Ama önümde eğildiğinde az sonra bunun nasıl bir his olduğunu öğrenecektim.

Bia ve Tanner birbirine zıt iki karakterdi. Tanner istediğini elde etmeye alışkın, seksi hokey takım kaptanı, Bia ise ona istediğini vermeyi reddeden buz patencisiydi. Ancak vücutları çarpıştığında aralarında kıvılcımlar uçuşur. Buzun üzerinde onlardan başka kimse kalmadığında ne olacak? Bia, Tanner’ın cazibesine teslim olacak mı?

Fazla göster

6 Bölüm

Bölüm 1

Bölüm 1

Bölüm 2

Bölüm 2

Bölüm 3

Bölüm 3

Bölüm 4

Bölüm 4
Fazla göster

Bölüm 1

BIA

Tanner Hart buz sahanın diğer tarafından bana bakıp duruyordu.

Üzerindeki hokey kıyafetleriyle devasa görünüyordu. Kaslı vücuduyla benden çok daha uzundu.

Hokey takımının kaptanı olduğundan kendini bu pistin sahibi sanıyordu.

Bugün üçlü axel antrenmanım için pisti özel olarak kullanmam gerekiyordu. Aylar öncesinden programa bunu eklemiştim, böylece gürültücü bir grup hokey oyuncusu tarafından rahatsız edilmeden antrenman yapabilecektim. Ama gelin görün ki bu planım yalan olmuştu.

Görünüşe göre Tanner’ın akşamki büyük maç için şut çalışması gerekiyordu.

Koçunun el yazısıyla yazdığı notu bana uzatırken yüzünde sinsi bir gülümseme vardı. Zümrüt yeşili gözleriyle siyah saçlarının arasından bana bakıyordu. Hokey oyuncuları kötüydü evet ama koçları onlardan da kötüydü.

Biz buz patencilerine tepeden bakar, takımına da kendi düşüncelerini empoze ederdi.

“Her neyse Tanner,” derken gözlerimi devirip patenle oradan uzaklaştım. “Benim tarafıma geçme. Buzu Zamboni ile daha yeni düzelttiler.”

Sakinliğimi korumaya çalışarak kendime, “Kavga etmeye değmez,” dedim. Bölge yarışmalarına bu kadar az bir süre kala onunla tartışmamam gerektiğini çok iyi biliyordum. Odaklanmam gerekiyordu. Bu benim yılımdı. Ulusal yarışmalara katılacak, oradan da olimpiyatlara gidecektim.

“Emredersin buz prensesi,” diye homurdandı.

Tanner Hart’la ilgili bilmeniz gereken tek bir şey vardı. Tanner her zaman istediğini elde ederdi.

Antrenman zamanını.

İlgiyi.

Özellikle de güzel kadınlardan gelen ilgiyi.

Ama ben ona bu zevki asla tattırmayacaktım.

Isınmaya başladığımda gözlerinin hâlâ üzerimde olduğunu hissedebiliyordum. Bakışları neredeyse tenimi yakıyordu.

Garipti ama bu histen zevk alıyordum. Elbette bana ilgi göstermesinden hoşlanmıyordum. Onu alt edebileceğimi kanıtlamak hoşuma gidiyor olmalı, diye düşünerek bu fikri bir kenara attım.

Ben ona yaltaklanan diğer kızlar gibi değildim. Bana sorarsanız buz pateni takım arkadaşlarım çok kolay etkileniyorlardı. Tanner kesin benim de o kızlardan olduğumu sanıyordu.

Antrenmanına devam etmeden önce atlayış yapmamı bekledi. Ara sıra bana doğru bakıyordu.

Ben ikili axel denemek için hazırlanırken yine durakladı.

Vücudumu havaya fırlatmadan önce buzun üzerinde zarifçe süzüldüm.

Bahse girerim o hokey oyuncuları bunu yapamazdı. Ayaklarındaki o hantal patenleriyle bu imkânsızdı.

Mükemmel bir arabeskle yere indim. Yanından geçtiğimde Tanner’ın bundan etkilendiğini görebiliyordum.

Mola verip biraz su içtim. Fiziksel olarak bu kadar zorlayıcı bir şeyi kolaymış gibi göstermek zordu. Aynı zamanda güzel ve estetik görünmeniz de gerekiyordu.

Birkaç kez ona baktım. Acaba o da ona baktığımı hissedebiliyor muydu?

Orada öylece dururken, aklım vücudundaki o hantal hokey kıyafetleri olmadan nasıl görüneceğine gitti. Aklım boşlukları doldururken mükemmel şekilde yontulmuş karın kasları o meşhur kasıklarına doğru uzanıyordu.

Sayı yaptığında arkasını döndü ve onu izlediğimi gördü.

Hemen gözlerimi kaçırdım.

Kahretsin. Beni görmüştü.

“Etkilendin mi prenses?” diye göz kırptı bana doğru kayarken.

“Ah, lütfen ama,” diye cevap verdim. “Senin etrafında daireler çizerek kayabilirim.”

Kendimi ona doğru kayarken buldum.

Fark etmeden aramızdaki mesafeyi birkaç santime indirmiştim.

“Şimdi ne olacak? Öpüşecek miyiz?” diye sordu.

“Rüyanda görürsün,” diye karşılık verdim. “Burası benim tarafım, çekil.”

Kendi tarafıma geri kayarken içimde bir ateş yükseliyordu. Üzerimde böyle bir etkisi olmasından nefret ediyordum.

Bu öfkeyi ve hissettiğim diğer her şeyi üçlü axel’ime yönlendirmem gerekiyordu.

At kuyruğumu sıktım ve derin bir nefes alarak kendimi atlayışa hazırladım.

Bu sefer her zamanki gibi ama daha güçlü bir şekilde sıçrayıp havada döndüm.

Bir kez.

İki kez.

Üçüncüye dönerken dengemin elimden kayıp gittiğini hissettim.

İşte o zaman sertçe buza çarptım. Tam sol omzumun üzerine düştüm.

Omzumu çarptığım yer cayır cayır yanıyordu.

Bu düşüşten sonra kesin omzum moraracaktı. Birkaç gün sonra yapılacak bölge yarışmalarında morluğu makyajla kapatmam gerekecekti.

Bir süre buzun üzerinde uzandım. Serin yüzey biraz olsun vücudumu rahatlıyordu.

Ama birden belimi saran bir çift güçlü elin beni yerden kaldırdığını hissettim.

Bu Tanner’dı.

“İyi misin?” diye sordu.

Ona bu kadar yakınken gözlerinde ilk defa yeni bir şey fark ettim.

Bu endişe olabilir miydi? Benimle mi ilgileniyordu?

Her zamanki pislik görünürde yoktu.

“Ben… Ben iyiyim,” diye kekeledim, neler olduğunu anlamaya çalışıyordum.

İçimde yanan o ateş patlayıp zihnimi tamamen ele geçirdi.

“Oldukça sert düştün,” dedi. “Kontrol edilmen gerek.”

“Milyonlarca kez düştüm,” diye bastırdım. “Gayet iyiyim.”

Patenlerimin üzerinde dengede durmaya çalışırken yüzümü buruşturdum. Elim hızla omzuma uzandı.

“İyi değilsin,” diye çıkıştı ve beni ayağa kaldırıp kucağına aldı.

“Beni hemen yere bırak Tanner,” diyerek kollarının arasında kıpırdandım.

Pistin kenarına kadar kaydı ve beni çitlerin üzerine yasladı.

Ancak beni bırakmak yerine kolları bedenimde oyalandı.

Hiç olmadığımız kadar yakındık.

Vücudunu bacaklarımın arasına bastırırken içimde bir haz dalgalandı.

Yüzlerimiz birbirine yaklaştı, nefesini tenimde hissedebiliyordum.

Dudaklarımız birbirine değdiğinde kalbim neredeyse duracaktı.

Sonraki bölüm
App Store'da 5 üzerinden 4.4 puan aldı.
82.5K Ratings
Galatea logo

Sınırsız kitap, sürükleyici deneyimler.

Galatea FacebookGalatea InstagramGalatea TikTok