Kader Açmazı - Kitap kapağı

Kader Açmazı

Ali Nafe

0
Views
2.3k
Chapter
15
Age Rating
18+

Özet

"Benim eşim olabileceğini mi zannediyorsun?" diye alay etti. Elindeki kılıç parlıyordu. "Böyle aciz kurttan Luna mı olur?"

Geçmişinden yaralı Laika, faydasız bir eş bağının ve sürü kurallarının karmaşasında sıkışıp kalmıştır. Eski düşmanı Alaric, onun gücüne çekildiğinde işler aniden değişir. Aşk, güç ve yaşam savaşının çetrefilli entrikalarıyla başa çıkabilecek midir?

Fazla göster

33 Bölüm

Bölüm 1

Prolog

Bölüm 2

1. Bölüm

Bölüm 3

2. Bölüm

Bölüm 4

3. Bölüm
Fazla göster

Prolog

Birinci Kitap: Dişi Kurt

LAIKA

Kanayan sol bacağımın acısı dayanılmazdı. Çığlık atmak istesem de kendimi tutmak için dilimi ısırınca kanın metalik tadı ağzıma yayıldı.

Kuzey Mıntıkası’nın gür ormanlarında ağır ayak sesleri duyuluyordu. Daha fazla zaman kaybetmeden yara aldığım bacağım beni yavaşlatsa da koşmaya başladım. Sol ayağım yere her değdiğinde hissettiğim keskin acıya rağmen pes etmedim.

Kan kokusu havaya yayıldığı için yakalanmam işten değildi ama koşmaya devam ettim. Kaçmalıydım. Onlar beni bulmadan buradan uzaklaşmalıydım.

Onları duyabiliyor, tehditkâr varlıklarını hissedebiliyordum. Kana susamışlıklarının arzusu sessiz ormanda âdeta yankılanıyordu. Ay ışığı ormanı soluk beyaz bir parıltıyla aydınlatıyordu.

“Boşuna kaçıyorsun!” Alaric Payne’in soğuk ama kusursuz sesi sessiz gecede gürledi.

Daha da hızlansam da biri önüme atlayınca durmak zorunda kaldım. Conan Murray parlayan siyah gözlerini üzerime dikti. Bana bir adım yaklaşınca ben de bir adım geri çekildim.

Conan Murray, arkadaşı Alaric Payne’den daha kötüydü. Peşimde yalnızca Alaric olsaydı kaçabilirdim. Ama bu ikisi bir araya gelince olay çıkarmayı ve etrafa zarar vermeyi seviyordu. Kuzey Mıntıkası’ndaki yatılı okulda onlar yüzünden bir gün bile huzur yoktu.

Conan boğuk sesiyle, “Kaçma küçük kız,” dedi. Gecenin karanlığında kötülükle parlayan gözlerinin aksine, yüzünden hiçbir duygu okunmuyordu.

“Demek buradasın,” dedi Alaric arkamdan. Hem Conan’ı hem de Alaric’i görüş alanımda tutmaya çalışarak ona döndüm. Alaric’in sağ elindeki kılıçtan ay ışığı yansırken buradan yara almadan kurtulamayacağımı anladım.

Nora Brooks da Alaric’in yanında belirince ürperdim. Yüzündeki gülümsemeyi görünce yanağımdan bir damla yaş süzüldü. Onun yüzünden bu duruma düşmüştüm. Bana olan nefreti yüzünden.

“Okuldan biri yokluğumuzu fark etmeden şu işi bitirelim.” Tatlı sesi yüzünden ondan daha da iğreniyordum.

“Haklı,” diye onayladı Conan. “Bitir şu işi.”

Alaric Alfa emrini kullanarak, “Diz çök,” dedi. Henüz bir Alfa olmasa da damarlarında Alfa kanı akıyordu. O okulun kralıydı ve arkadaşı olmayan diğerleriyse zavallı köylülerdi.

Emrini duyunca direnemeden dizlerimin üzerine çöktüm. Sürüdeki en zayıf kurt olarak onun emrine itaat etmekten başka çarem yoktu.

“Şu hâline bak. Benim eşim olabileceğini mi zannediyorsun?” diye alay etti. Alaric etrafımdaçember çizerken Nora ile Conan güldü. Ay ışığı vurdukça elindeki gümüş kılıç parlıyordu.

“Böyle aciz bir kurttan Luna mı olur?”

Dişlerimi sıkarak, “Gideceğim ve bir daha asla dönmeyeceğim,” dedim. Kendimi kurtarmak için yapabileceğim tek şey, Kuzey Mıntıkası’na bir daha ayak basmayacağıma söz vermekti.

“Ve bir haydut mu olacaksın?” diye sordu Alaric.

Başımı onaylarcasına salladım.

“Bak sen, haydutlardan nefret ettiğimizi bilmene rağmen senin göz göre göre haydut olmana müsaade edeceğimi mi sandın?”

Bana kıs kıs gülen Nora’ya baktım.

Conan’ın bize yaklaştığını duydum. “Yap artık şunu. Kimse bizi yakalayamaz, zaten yakalasa bile tek kelime edemez. Ne de olsa burada senin borun ötüyor.” Kibri sesinden anlaşılıyordu.

“Bu kadar oyun yeter. Eğer yapamıyorsan ben yaparım.” Nora elini uzatıp gümüş kılıca davrandı. O kılıç bana yaklaştığı takdirde işim biterdi. Alaric kılıcı sadece tahta kabzası sayesinde tutabiliyordu.

Alaric karşıma geçerek, “Peki,” dedi. “Bana bak,” diye emredince dediğini yaptım. Kahverengi silüeti gözlerim dolduğu için bulanıklaştı.

“Ne kadar canın yanarsa yansın sakın kıpırdama.” Alfa emriyle gürleyince yine olduğum yerde kalakaldım. Kılıcı kavrayan elini hareket ettirerek keskin ucu yanağımın kenarına değdirdi. Ucuyla yanağımı boydan boya kesti.

Kılıcın ucundan ateş bedenime yayıldı. Alaric’in emri olmasaydı bayılabilirdim.

“Bağırma,” dedi o otoriter sesiyle.

Dilimi ısırarak dudaklarımı sertçe birbirine bastırdım.

Kılıcı boynuma, oradan da göğüs dekolteme indirdi. Kıyafetlerimi keserek doğrudan derime temas etti. Vücudum acıdan titrese de emrinin etkisi altında olduğum için kılımı bile kıpırdatamıyordum.

Alaric, kılıcın ucunu göğsümün alt tarafına indirdiğinde durdu. O anda zaman da durdu. Nefesimi tutarak beni bırakması ve canımı bağışlaması için ona yalvaran gözlerle baktım.

“Yap şunu,” diye ısrar etti Nora.

Yüzünü acıyla buruşturan Alaric başını iki yana salladı. Nihayetinde ben onun eşiydim. Ben acı çekiyorsam o da pek tabii acı çekecekti. Bana nasıl böyle işkence edebildiğini merak ediyordum. Muhtemelen bunun sebebi damarlarındaki Alfa kanıydı.

İkimiz de onun beni reddetmesinin aramızdaki eş bağını koparmayacağını biliyorduk. O Alfa’nın oğlu olduğu için ömür boyu birbirimize bağlıydık. Sadece benim ölümümle benden gerçek anlamda kurtulabilirdi.

Gözlerinde kısa bir anlığına endişe, ardından da düşmanlık ifadesi belirdi. Ben ne olduğunu anlayamadan kılıcı göğsüme saplayıp kalbimi deldi.

Ağzımı açsam da hiç ses çıkaramadım. İçimde patlayan acı bedenimi sarstı. Gümüş kılıç etimi dağlarken tüm vücudumu dayanılmaz bir acı ele geçirdi.

Alaric’in kılıcı kalbimden çekmesiyle ormanın zeminine yığıldım.

Bedenim acıya teslim olurken etrafımda belli belirsiz konuşmalar duydum. Birinin beni kaldırdığını hissettikten sonra uzun bir düşme hissinin ardından, kemiklerin kırıldığını duymamla tüm dünyamın karanlığa gömülmesi bir oldu.

Sonraki bölüm
App Store'da 5 üzerinden 4.4 puan aldı.
82.5K Ratings
Galatea logo

Sınırsız kitap, sürükleyici deneyimler.

Galatea FacebookGalatea InstagramGalatea TikTok