Mafya kardeşler Max ve Dimitri'nin istediklerini elde etmekte bir problemleri yok. İyi kız Kyle, asla parçası olmak istediği bir hayata zorlandığında, yaşam, sevgi ve mafya hakkında bildiği her şeyi sorguluyor.
Yaş Sınırı: 18+
Birinci Kitap: Mafya Kardeşlerle Aşk
Kyle arabasında oturmuş, endişe içinde bardaki mesaisinin başlamasını bekliyordu. Göreceği tek şeyin aptal sarhoşlar olduğunu biliyordu ama yine de bu işe ihtiyacı vardı. Abisinin hayatını kurtarmasına yardım etmesi gerekiyordu.
Abisi şaibeli bir işe bulaşmıştı ve Kyle’ın amacı da öldürülmemesi için borcunu ödemesine yardım etmekti.
Onun yanlış insanlara bulaşmış olmasının nedeninin kendisi olduğunu düşünüyordu. Ne de olsa onu abisi büyütmüştü ve ikisini birden geçindirmeye çalışırken çok zorlanmıştı.
Arabadan inip bara doğru yürüdü. İçerisi şimdiden tıklım tıklım doluydu, bu da nefes alacak vakti bile olmayacağı anlamına geliyordu. Arka kapıdan içeri girdi.
O sırada işini bitiren Jess, “Umarım bu gece için hazırsındır. Bir bekârlığa veda partisi var ve şimdiden gürültü patırtıya başladılar,” diye uyardı onu.
O çıktığı için partiyle Kyle’ın ilgilenmesi gerekiyordu. Jess iyi geçindiği garsonlardan biriydi.
Üniversite masraflarını kendisi ödemeye çalışıyordu. Hayatında ne yapmak istediğini biliyordu ve Kyle buna gıpta ediyordu.
“Sana saygısızlık etmelerine izin verme. Kabalık ederlerse ya da sana dokunmaya kalkarlarsa onları sert bir dille uyarmaktan çekinme,” diye ekledi Jess.
“Denerim ama asla dinlemediklerini biliyorsun,” diye bağırdı Kyle arkasından.
Kyle insanlardan biraz çekinirdi ve pek sosyal biri değildi. İşten eve, evden işe giderdi. Tabii ki hayalindeki iş bu değildi ama abisine destek olmak için çalışması gerekiyordu.
Anneleri öldükten sonra ona abisi sahip çıkmıştı ama para yönetimi konusunda pek iyi değildi.
***
Max bara geldiğinde adamlarının çoğu çoktan sarhoş olmuştu. Andrei birkaç hafta içinde evleniyordu ve çocuklar da bunu parti bahanesi olarak kullanmaktan çekinmemişlerdi.
Max ayırttıkları masaya yaklaşırken onlara servis yapmak için bekleyen sevimli, esmer bir kadın gördü.
Onu zaten bir fotoğraftan tanıyordu ama fotoğrafta göründüğünden bin kat daha güzeldi. Onu eve atarsa oldukça iyi vakit geçirebileceklerini düşündü.
“Size ne getirebilirim, efendim?” diye sordu Kyle.
“Beni şaşırt,” dedi Max.
“Peki, beyler. Herhangi bir şeye ihtiyacınız olursa benim adım Kyle ve gece boyunca garsonunuz olacağım.”
Kyle uzaklaşmadan önce adamlardan biri ona laf attı ve elle taciz etmeye çalıştı.
Bu düşüncesiz hareketi yapan kişi tabii ki de Sev’di. Ne zaman içse kendini kaybediyordu.
“Kes şunu, Sev. Kıza biraz saygı göster,” dedi Max. Sev ona dik dik baktı ama şansını fazla zorlamaması gerektiğini bildiği için sustu. Max buna minnettar oldu çünkü böyle bir kutlama gecesinde adamlarıyla uğraşmak istemiyordu.
Kyle’a dönüp “Kusura bakmayın, biraz sarhoş oldu,” dedi.
Kyle da “Sorun değil. Bu hep olur,” diyerek uzaklaştı.
Max nedenini bilmiyordu ama ona saygısızlık edildiğini görmek onu çok kızdırmıştı. Kendisi dışında kimseden böyle bir ilgi göstermesini istemiyordu.
Kyle adamın onu savunmasına ve arkadaşının davranışları için özür dilemesine çok şaşırmıştı. Belki bu gece o kadar da kötü geçmez, ~diye düşündü kendi kendine.~
Ayrıca onu çekici de bulmuştu.
Hafif dağınık, koyu renk saçları vardı ve o dağınık görüntü kirli sakallı yüzünü daha da çekici gösteriyordu. Biraz aksanlı konuşuyordu ama Kyle nereli olduğunu çıkaramadı. Zaten çoğu müşterinin hafif aksanı olurdu.
Bara geri dönüp içki siparişlerini sisteme koydu ve hazır olmalarını beklerken diğer masaları gezdi ama gözlerini az önce onu savunan adamdan ayıramıyordu.
Barda hep çalışan eksikliği olurdu, bu yüzden kimsenin şikâyet etmemesi için masaları gezip durmak zorundaydı ve yine bu nedenle tek bir alanda uzun süre kalamıyordu.
Tezgâha geri dönüp içki tepsisini aldı ve bekârlığa veda partisinin yapıldığı masaya doğru yürüdü.
İçkileri dağıtırken biri onu bileğinden yakalayıp kucağına çekti.
Adının Sev olduğunu hatırladığı adamdı ve “Hadi güzel bayan, bize küçük bir gösteri yap,” diyerek Kyle’ın gömleğini çekiştirdi. Kyle karşı koymaya çalıştı ama yanlışlıkla içkilerin geri kalanını üstüne döktü.
Sev “Seni KALTAK!” diyerek ayağa kalktı ve elini yumruk yaptı. Kyle yumruğa hazırlanmaktan başka çaresi olmadığını biliyordu, bu yüzden gözlerini kapatıp bekledi ama hiçbir şey olmadı.
“Sana kesmeni söylemiştim ama beni dinlemedin,” dedi Max. “Mike, Jason! Ona dersini verin.”
Sonra Kyle'a dönüp “İyi misin?” diye sordu.
“İyiyim, teşekkür ederim.”
Max adını söyleyip elini uzattı.
Ama bunu neden yaptığını bilmiyordu. Ne de olsa Kyle onun kim olduğunu yakında öğrenecekti.
Kyle da adını söyledi ve Max’in elini sıkarken “Tekrar teşekkürler,” dedi.
Sonra barın arka tarafına doğru yürüdü. Gecenin bir an önce bitmesini ve eve gidip tüm bu olup biteni unutmak istiyordu.
***
Max “Sev'in icabına baktınız mı?” diye sordu Mike’a.
“Evet. Ona sağlam bir dayak attık ve gecenin büyük bir kısmını doktorun yanında geçirdi.”
“İyi yapmışsınız ama bir daha yaparsa onu öldüreceğim.”
“Ryan Jackson'dan da tahsilat yapmaya çalıştık ama borcunu yine ödemedi.”
Max sinirlendi çünkü o ödeme için çok uzun süre beklemişlerdi.
“Yarın onu ziyaret edip ya icabına bakacağız ya da onun için çok önemli bir şeyi elinden alacağız.” Max'in Ryan'ın kız kardeşini almak gibi bir planı vardı çünkü masum kızlara hep zaafı olmuştu.
Ve bu gece, onun gerçekten de ne kadar masum olduğunu kendi gözleriyle görmüştü.
***
Kyle ertesi sabah abisiyle kahvaltı ederken kapı çaldı.
Ryan, “Sen dur, ben açarım,” diyerek masadan kalktı. Ama sadece birkaç dakika sonra bağırışlar duyulunca Kyle oturma odasına gitti.
Kapıda birkaç silahlı adam vardı. Kyle onları barda gördüğünü hatırladı.
“Ryan, neler oluyor?”
“Bir şey yok. Mutfağa geri dön.”
O sırada kapıdan içeri biri daha girdi.
Kyle tam “Neden döneyim ki?” diye sorarken ağzı açık kaldı çünkü karşısında duran kişi dün gece ona yardım eden adamdı ve Kyle onu görünce utandığını hissetti.
Max’in iyi biri olduğunu düşünüyordu ama Max Kyle’ın kim olduğunu biliyordu ve onun için planladığı başka bir şey vardı.
“Borcumu tahsil etmeye geldim, Ryan. Çok geciktirdin, bu yüzden sana bir seçenek sunacağım. Ya adamlarımdan biri senin vurur ya da kız kardeşini alırım. Hiçbiri olmazsa paramı ödersin.”
“Kardeşimi alamazsın ve sana ödeyecek param da yok,” diye bağırdı Ryan.
“O zaman sanırım vurulacaksın,” dedi Max ve adamlarından biri silahını Ryan'a doğrulttu.
Ryan onun blöf yaptığını düşünüyordu ama onu vururlarsa bile Kyle'ı teminat olarak almalarından korkuyordu.
“Paranın bir kısmını buldum,” dedi panik içinde.
“Bu durumdan kurtulmak istiyorsan paranın tamamını bulmak zorundasın,” dedi Max.
“Ryan?”
“Üzgünüm, Kyle.”
“Sorun… Değil...”
“Eğer sizinle gelirse ona ne olacak?”
“Benim olacak,” dedi Max. “Ve eğer uslu durursa kraliçe muamelesi görecek,” diye ekledi sırıtarak.
“Bunun başka bir yolu olmalı. Abimin borcunu ödemesine yardımcı olabilirim,” dedi Kyle.
“Çok üzgünüm, Kyle. Parayı alacağım ve seni geri getireceğim, söz veriyorum. Seni seviyorum, kardeşim.”
Bunlar, evden zorla çıkarılıp dışarıda bekleyen bir arabaya bindirilmeden önce abisinden duyduğu son sözlerdi.