Galatea logo
Galatea logobyInkitt logo
Sınırsız Erişim Edin
Kategoriler
Oturum aç
  • Home
  • Kategoriler
  • Listeler
  • Oturum aç
  • Sınırsız Erişim Edin
  • Destek
Galatea Logo
ListelerDestek
Kurtadamlar
Mafya
Milyarderler
Toksik Aşk
Slow Burn
Düşmandan Sevgiliye
Paranormal ve Fantezi
Ateşli
Spor
Kolej
İkinci Şans
Tüm Kategorileri Gör
App Store'da 4,6 puanlı
Hizmet ŞartlarıGizlilikBaskı
/images/icons/facebook.svg/images/icons/instagram.svg/images/icons/tiktok.svg
Cover image for Saint-Rock High 1. Kitap: Acı ve Tatlı Bir Buluşma

Saint-Rock High 1. Kitap: Acı ve Tatlı Bir Buluşma

Güzel Bir Gün

TORY

1. Kitap: Acı ve Tatlı Bir Buluşma

“Sen, Tory, Davis’i eşin olarak kabul ediyor musun?”

Soru nikâh memurunun ağzından çıktığı gibi bana hafakanlar bastı. Tek kelime. Söylemem gereken tek kelimeydi.

Ama yapamıyordum.

Ona bakamıyordum bile. Lise aşkıma. Hayatımın aşkı olduğunu sandığım adama. Öfkeden kanım kaynıyordu. Ağlamak istediğim için gözlerim yanıyordu. İhanetinin tadını alabiliyordum.

Arkamdan gelen öksürükle boğucu umutsuzluğumdan bir anlığına uzaklaştım. Bu öksürük bana yapmam gereken şeyi hatırlattı.

“Ha… Hayır,” diye kekelediğimde salondaki herkesin nefesi kesildi. Bazıları telefonlarını çıkardı. “Hayır, ben… Ben…”

Telefonların flaşları patlarken duvarlar üzerime gelmeye başladı. İçerideki oksijenin azaldığını ve konuşabilecek kadar nefesimin kalmadığını hissettim.

“O... Davis… Ve… Katy…”

İşte. İsimlerini verdim. Bu kadarı yetmez mi? Elim ayağım titriyordu. Daha fazlasını söyleyemezdim. Gördüklerimi dile getiremezdim. Yaptıklarını anlatamazdım.
Judy, “Damat odasında sevişiyorlardı,” dedi. Nedimem yanıma gelip bir elini omzuma koyarken diğer eliyle nişanlımı işaret etti. “Katy neden seremoninin başında yoktu biliyor musunuz? Çünkü son iki yıldır yaptığı gibi Davis’le işi pişirmekle meşguldü.”

Davis, “Bu seni ilgilendirmez, Judy,” diye bağırdı.

Öfkeli ve sabırsız sesinde zerre kadar pişmanlık yoktu. Dizlerimin üzerine çöküp saçıma özenle yerleştirilmiş tokaları çıkarmaya başladım.

Judy omzumu sıkarak, “Acınası birisin,” diye devam etti. “Tory’nin baş nedimesinin sana muamele çektiğini görmesi bizi ilgilendirmiyor, öyle mi? Sen kim olduğunu sanıyorsun?”

Kendimi daha fazla tutamayıp hıçkırıklara boğuldum. Bunun sadece kötü bir rüya olduğunu düşünmek istiyordum.

Nefes al. Nefes al. Nefes al.

Kafamı kaldırdığımda o kaltak Katy’nin Davis’in koluna yapıştığını gördüm.

Katy o tiz ve dengesiz sesiyle, “Judy, dur,” dedi. “Eğer bilseydin böyle…”

“Neyi bilseydim? Dostunu arkasından bıçaklayan bir sürtük olduğunu mu?” Judy bir kahkaha patlattı. “Boş versene, artık herkes gerçek yüzünü gördü.”

“Hamile olduğumu!” Katy’nin bunu açıklarken sesindeki gurur ve heyecanı duyunca yüzümü ekşittim. “Bizi gerçekten bir kilisede böyle utandıracak mısın? Henüz doğmamış bebeğimin önünde?” Bir işe yarayacakmış gibi karnını avuçladı.

Ayağa kalkamasam da gözlerimi kaçırmayı başardım.

Judy, “Bence anne ve babasının ne kadar korkunç insanlar olduğunu bilmeyi hak ediyor,” diyerek benim sesim oldu. “Ve onu mümkün olabilecek en aşağılık koşullarda yaptığınızı. Hamile olduğunu ona muameleden önce mi söyledin yoksa sonra mı? Ya da tam ortasında mı?”

Davis, “Bu kadar yeter,” diye bağırıp öne çıktığında başımı hızla ona çevirdim. Ellerini bir araya getirip eklemlerini kütletti.

Telaşla ayağa fırlayıp Judy’yi uzaklaştırdım. Buradakilerin Davis’in gözünün dönünce saldırgan bir canavara dönüştüğünü bilmesine gerek yoktu. Sonra aklımın bir köşesinde Katy bunu biliyor mu diye düşündüm.

Kimin umurunda?

Benim umurumdaydı ve bundan nefret ediyordum. Beni sırtımdan bıçaklamış olsa da istismar edilmeyi hak etmiyordu.

Ben de hak etmiyorum.

“Beni… Beni buradan çıkar,” diye sızlandım, arkadaşımın kolunu çekiştirirken o hâlâ mihraptaki ikiliye ölümcül gözlerle bakıyordu. “Lütfen, Judy. Lütfen.”

Başını tekrar bana çevirdiğinde öfkesinin yerini merhameti aldı.

“Hadi,” diye fısıldayıp kolunu belime doladıktan sonra başımı göğsüne yaslayarak beni koridorun iki tarafındaki kuşkulu bakışlardan korudu.

Daha ilk sırayı geçemeden bir çift yanımıza gelip titreyen kollarımı kavradı.

“Tory, canım,” dedi annem. “Ah, Tory.”

Başka bir şey söyleyemedi.

Babam güçlü elini omzuma koyduğunda makyajımın ne hâle geldiğini umursamadan kendimi bırakarak ağladım.

“Bayanlar ve baylar,” diye lafa girdi. “Planlarda değişiklik oldu. Az önce duyduğunuz rezilliklerden ötürü düğün iptal edildi. Şimdi Davis ile Katy’nin açıklamasını dinliyoruz.” Sesi değişti. “Kızıma hiç değilse bunu borçlusunuz.”

Davis ne dediyse de duymadım. Babam döndüğünde kollarına can havliyle tutundum. “Seninle eve gelebilir miyim?” Davis’le yaşadığımız eve dönemezdim. Mümkün değildi.

“Elbette canım,” diyerek alnımdan öptükten sonra beni deliksiz sessizlikte ilerlemeye teşvik etti. “Sormana gerek bile yok.”

“Eşyalarımı alıp aile evime getirebilir misin, Judy?” diye sordum.

Lütfen evet de. Lütfen. Lütfen.

Kolumu hafifçe sıktıktan sonra beni bıraktı. “Elbette. Sen orasını düşünme.”

Rahat bir iç çekmemle o sürtüğün sesini duyarak donakalmam bir oldu.

“Tory!”

Annemle babam hızlansa da onun ipek elbisesinin sesi gittikçe yaklaşıyordu. Gözlerimi kapatıp açtıktan sonra ona döndüğümde yumuşak ifadesini gördüm.

Suratının ortasına sağlam bir yumruk geçirmek istiyordum. Ama hamile bir kadına vuramazdım. Nasıl bunca zamandır arkamdan iş çevirip Davis’le yatabilmişti?

Yine de bebekten nefret edemezdim. O masum bana hiçbir şey yapmamıştı. “Umarım sağlıkla doğar,” demeyi başardım. Katy bir şey demek için ağzını açsa da ben dönüp onu ve tüm hayatımı ardımda bırakarak ailemle uzaklaştım.

Continue to the next chapter of Saint-Rock High 1. Kitap: Acı ve Tatlı Bir Buluşma

Discover Galatea

Kovboyum BenimSahne Işıklarının AltındaSon UmuduSana KandımÇarpık Zihinler

En Yeni Yayınlar

Noel Ruhuİyilik Meleği AŞ: Bonus İçerikSeroje: Gören GözViking Kralı'na Aşık Olmak ve Diğer Kötü KararlarHarley’nin Ateşi