
Ertesi sabah, eşiğinden döndüğüm nikâh felaketinden beri hissetmediğim bir duyguyla uyandım.
Yorganın dışına çıkan ayaklarımı görünce ayak parmaklarımı oynatarak kıkırdadım. Yatakta doğrulup sırtımı yatak başlığına dayadıktan sonra üzerimdeki yorganı kaldırınca çırılçıplak olduğumu gördüm.
Yüzüm birden alev aldı. Dün gece biz de alev almış olmalıydık.
Ben asla çıplak uyumazdım.
Şapşal bir ifadeyle gülümseyerek başımı arkaya attım. Bu kadar iyi hissetmeme şaşmamalıydı.
Her şeyi ben başlatmıştım. Tenimin kızardığını hissedebiliyordum. Ben başlatmıştım.
Ve harikaydı. Tek kelimeyle mükemmeldi. Tek ihtiyacım tek gecelik bir ilişkiydi.
Ama ihtiyacım henüz dinmişe benzemiyordu.
Bacak aramdaki zonklamayı hissedince kendimi rahatlamak için elimi aşağı indirdim. Doğru noktaya temas edince gözlerimi kapatarak başımı arkaya attım ve dün geceyle ilgili anıların hareketlerimi yönlendirmesine izin verdim.
Evleneceğim gün ne kadar değersiz hissettiysem bu yabancının beni yarınlar yokmuşçasına becermesinden sonra bir o kadar seksi hissetmiştim. İlk öpücüğüme dilini ağzıma sokarak karşılık verdiğinde hiç bu kadar kendimden emin olmamıştım.
Klitorisimde yavaş daireler çizerken Levi’ın kaslı vücudunun beni sardığını düşünerek yatağa daha da gömüldüm. O anda hissedebildiğim tek şey onun ağırlığı değildi elbette.
G noktamı daha sert ve daha hızlı okşarken inlemelerim odada yankılanmaya başladı. Gözlerindeki açlık ifadesi eşsizdi. Güçlüydü. Avını kapmaya hazır bir kurt gibiydi.
Ve onun tarafından avlanmak istiyordum.
Ve durmamıştı. Meme uçlarımı sırayla dişlediğini hatırlayınca gözlerim yine geriye devrildi. Onun dün gece üzerimde konuşturduğu büyüsünü parmaklarımla yeniden canlandırmaya çalışıyordum.
Alfa erkeklerine yaraşır alçak ve tehditkâr sesi muazzamdı. Bir anlığına durup dudaklarının tenimde gezinirken hissettirdiklerinin anısına odaklandım.
Öpücükler eşliğinde aşağı indiğini ve tıpkı dün geceki gibi bir parmağını içime soktuğunu hayal ettim. Ve onun yaptığını kendime yaptım.
Parmaklarımı ıslak kıvrımlarımda gezdirerek kendimi becerirken gözlerimi kapatıp başımı yatak başlığına daha da bastırdım. Onun gülümseyerek tenimin her zerresini öptüğünü hayal ederken kendimden geçtim.
İnlemelerini hatırladım. Beni parmaklarıyla becerdikten sonra parmaklarını ağzına götürüp iştahla yaladığını hayal ederken zevkle inledim. Kan ter içinde kaldığımızı, güzel saçlarının yüzüne nasıl düştüğünü ve alnına yapıştığını düşündüm.
Yüzüm yanıyordu ve bunun sebebi anılar mı yoksa azgınlığım mı emin olamıyordum. Ama Levi’a odaklanıp kalın aletine prezervatif taktığını ve bacaklarımı açtığını düşününce ikinci parmağımı içime soktum. Gri gözlerini üzerimde gezdirirken nasıl gülümsediğini düşündüm.
Dün gecenin gerçekliğine tutundukça vücudumdaki tüm kaslar geriliyordu. Levi beni dün gece hayatımda gördüğüm en büyük aletle becermiş, nefesimi kesmiş ve beni hiç olmadığım kadar tatmin etmeyi başarmıştı.
Ah, aman Tanrım!
Dün gece onun yaptığı gibi parmaklarımı daha da hızlandırdım.
“Ah, Levi,” diye inledim yüksek sesle.
Onun güçlü emri ve parmaklarımın birleşimi işe yaradı. Kısa bir süre içinde vücudum şiddetle sarsılırken spazmlar eşliğinde inledim. Tüm bedenim zevkle kasıldı.
Bacak aramdaki ıslaklığın aşağı aktığını nihayet gözlerimi açabildiğimde gördüm. Nefes alışverişimi düzene sokmaya çalışırken karanlık tavana kocaman gözlerle baktım.
Davis’leyken sadece bir kez mastürbasyon yapmıştım ve beni yakaladığında bir daha yapmamam için bana yemin ettirmişti. Her zaman bunun bir kadına yakışmadığını söylerdi.
Ama bu inanılmaz bir deneyimdi. Kalp atışlarım nispeten sakinleşirken bacaklarım nihayet gevşedi. Nasıl oluyordu da sadece o adamı düşünerek böylesine kendimden geçebiliyordum?
Orgazm pusu dağıldıkça etrafıma bakındım. Öylece çekip gitmemişti. Prezervatifi attıktan sonra geri dönmüş, bunu yorulana kadar devam ettirmiş ve bana sarılmıştı. Başkaları tek gecelik ilişkilerde bunu birden fazla kez yapıyor mu bilmesem de biz yapmıştık.
Ve hepsi bu kadardı. Tek gecelik ilişkinin sonu. Ne not ne de veda. Tembel uzuvlarımı yatağa bırakıp kendi kendime gülümsedim.
Tek istediğim buydu. Onun da tek istediği buydu.
Mutlu olabilmem için iki sebep vardı. Hem bu hafta işime başlayacaktım hem de o adamı bir daha asla görmek zorunda kalmayacaktım.