Galatea logo
Galatea logobyInkitt logo
Sınırsız Erişim Edin
Kategoriler
Oturum aç
  • Home
  • Kategoriler
  • Listeler
  • Oturum aç
  • Sınırsız Erişim Edin
  • Destek
Galatea Logo
ListelerDestek
Kurtadamlar
Mafya
Milyarderler
Toksik Aşk
Slow Burn
Düşmandan Sevgiliye
Paranormal ve Fantezi
Ateşli
Spor
Kolej
İkinci Şans
Tüm Kategorileri Gör
App Store'da 4,6 puanlı
Hizmet ŞartlarıGizlilikBaskı
/images/icons/facebook.svg/images/icons/instagram.svg/images/icons/tiktok.svg
Cover image for Yakın Tehlike

Yakın Tehlike

Bölüm 4

Altı saatlik otobüs yolculuğu yorucuydu. Üzerinde hâlâ aynı kıyafetler vardı. Elindeki parayla kendisine yeni birkaç kıyafet almak için bir mağazaya girmişti.

Duş alıp kalabileceği bir yere ihtiyacı vardı. Çok geçmeden yakınlarda ucuz bir motel buldu. Güzel bir uyku ona iyi gelecekti. Opal, Gareth’a karşı olduğunun aksine güçlü bir kadındı.

Yüzleşmesi gereken bir sonraki sorun, para kazanmak için çalışması gerektiğiydi. Yarın iş aramaya başlayacaktı, ne kadar erken bir iş bulursa o kadar iyiydi.

Şimdilik tek yapması gereken güzel bir duş aldıktan sonra sıcak bir yataktı.

Denver’da her şey vardı. Bulduğu motel idare ederdi. Merkeze çok uzak değildi. Kendi kendine konuşuyor, bir yerlerde iş bulması gerektiğini mırıldanıyordu ki motel müdürü onu duydu.

“İş mi arıyorsun?”

Opal alt dudağını çiğneyerek, “Evet, beni ayakta tutacak bir şeye ihtiyacım var,” dedi.

“Bill’in motorcu sosisçisine bakabilirsin. Geçen gün bir garson arıyordu.”

“Ah, bu mükemmel olur. Nerede bu yer?” Opal’ın kalbi psikopat eski sevgilisinden kaçtığından beri ilk kez umutla çarpıyordu.

“İşte odanın anahtarı. Sana mekânın adresini vereyim, çok uzakta değil. Senin gibi güzel bir kızın buralarda iş bulması zor olmamalı,” dedi müdür göz kırpıp ona gülümserken.

Bu Opal’ın kızarmasına neden olmuştu. İltifat duymaya alışık değildi. Motel müdürüne teşekkür ettikten sonra odasına yöneldi.

Çantalarını yere bırakarak üzerindeki korkunç giysileri çıkardı. Onları atacaktı ama iş bulma ihtimali vardı. Eğer Bill’in yerindeki iş garsonluk işiyse bu kıyafetlere ihtiyacı olabilirdi.

Duşun altına girip saçlarını ve vücudunu yıkarken sanki tüm sıkıntılarından arınıyormuş gibi hissediyordu.

Duşun altında yıkanırken aklından bir sürü düşünce geçti. Opal güçlü bir kadındı, mücadeleciydi, dişliydi. Nazik bir adam ona bir şans vermişti ve yaptığı her şey için minnettardı.

Adam onu tanımıyordu ama ona para vermişti. Bu para uzaklara kaçıp güvende olmasına yetmişti.

Şu anda tüm bu olanları sindiremeyecek kadar yorgundu ama adamın kollarında geçirdiği o kısa an, adamın onu taşıyışı, ona sarılışı… Daha önce hiç böyle hissetmemişti.

Duştan çıktıktan sonra kapısının altından içeriye atılan kâğıdı gördü. Moteldeki adam motorcu restoranının adını ve adresini yazmıştı.

Opal biraz uyumayı planlıyordu ama belki önce oraya gidip bir iş bulup bulamayacağına bakabilirdi.

“Ne kadar çabuk bir şeyler bulursam o kadar iyi.”

Üzerine yeni ve temiz kıyafetlerini giyerek dışarı çıktı. Adamın söylediği gibi mekân çok uzak değildi. Yürüyerek yaklaşık on beş dakika sürmüştü.

Mekânın ismini duyduğunda kafasında kaba saba bir restoran canlanmıştı ama güzel bir yere benziyordu.

“Merhaba, Bill’in Yeri’ne hoş geldiniz, kaç kişilik masa istersiniz?”

“Merhaba, kusura bakmayın. İş var mı diye bakıyordum?” Gergin bir şekilde parmaklarını birbirine kenetledi.

“Aman Tanrım, hayatımı kurtarırsın. Evet, yardıma ihtiyacım var, adım Angela.”

“Opal.”

“Güzel isim. Gel seni Bill’e götüreyim. Seni seve seve işe alacağından eminim.” Angela hevesli olduğu kadar nazikti de.

“Harika, teşekkürler.”

Angela adlı kız arka tarafa geçtikten sonra bir kapıyı çaldı. Bill adında bir adamla konuştu ve ona yeni birinin iş aradığını söyledi.

“Teşekkürler Angela, onu içeriye al.”

“Buyur. Yakında görüşürüz.”

Opal ofisten içeriye adımını attı. Kapı kapanır kapanmaz adam konuşmaya başlamıştı.

“Sana bir şans vereceğim. Küçük hataları önemsemem ama işini doğru dürüst yapmayan insanlardan hoşlanmam. Anlarsın ya.”

Opal başını sallamıştı ama adamın hâlâ başı eğik olduğu için onu göremeyeceğini fark etti. “Evet efendim.”

“Herkes bana Bill der. Herhangi bir sorunun olursa Angela’ya ya da diğerlerine söyleyebilirsin. Sana yardımcı olacaklardır. Eğer yarın başlayabilirsen iyi olur, yarın gece bir kişi eksiğim var.”

“Evet efendim, eminim halledebilirim.”

“Güzel, tembelleri sevmem. Baştan söyleyeyim, eğer bunun kolay bir iş olacağını düşünüyorsan başka bir yere git. Burada iyi para alırsın ve müşterilerden aldığın bahşişler sende kalır.”

“Teşekkür ederim, sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım.”

Adam ilk kez doğru dürüst başını kaldırıp Opal’a gülümsemişti. Opal’a bir kâğıt uzattı.

“Bu hafta sana verebileceğim saatler bu kadar. Eğer memnun kalırsam daha fazlasını alacaksın.”

“Çok teşekkür ederim. Minnettarım.” Opal elindeki kâğıt parçasına baktı.

“Yarın saat dörtte gel. Angela sana ne yapman gerektiğini gösterecek.”

Opal verilen saatleri kabul etti, çok fazla değildi ama hiç yoktan iyidir. Ofisten çıktığında Angela’nın bir çifti masaya oturttuğunu gördü. Onunla konuşmadan önce işinin bitmesini beklemeye karar vermişti.

“Harika, yarın görüşürüz o zaman,” derken Angela’nın yüzünde kocaman dostça bir gülümseme vardı.

“Çok teşekkürler. Gerçekten minnettarım.” Her şey yerli yerine oturmaya başlamıştı. Opal şansının yaver gittiğine inanamıyordu.

Mutlu bir şekilde motele geri dönerken kendine yiyecek bir şeyler aldı. Odasına girdiğinde günün yorgunluğu üzerine çökmüş, kendini yatağa atmıştı.

Bir kâbusla uyanan Opal, gözlerini açtığında kendini çarşafa dolanmış bir hâlde buldu. Karanlık odadan hâlâ gece olduğunu anlayabiliyordu.

“Kahretsin...”

Başını tekrar yastığa gömüp Gareth’la ilgili düşünceleri uzaklaştırmaya çalışırken sonunda tekrar uykuya daldı.

Ertesi gün uyandığında, motelde geçireceği dört gecenin parasını ödedi. Bugünden itibaren çalışarak kazandığı bahşişlerin motelde geçireceği diğer gecelerin masraflarını karşılayabileceğini umuyordu.

Kalktığında yiyecek bir şey olmadığını fark etmişti. Elindeki azıcık parayı dikkatli harcaması gerektiğini biliyordu. Sadece üç beş kuruşu olduğu için işe gidene kadar beklerse en azından orada yiyecek bir şeyler bulabileceğini düşündü.

Elindeki parayla sadece bir şişe su alabilmişti. İşe gitme vakti gelene kadar günün çoğunu dinlenerek geçirdi.

Açlıktan ölüyordu ama akşam işine başlamak için hazırdı. Angela ile tanışmış, Angela ona servis yapacağı masaları göstermişti.

Müşterileri karşılayıp onları masalarına oturtuyordu. Gece boyunca oldukça iyi iş çıkardığını düşünüyordu. Şef ona yiyecek bir şeyler ikram etmiş, o da buna minnettar kalmıştı. Vardiyasını henüz bitirmişti ki Angela yanına geldi.

“Hey, bu gece gerçekten iyi iş çıkardın.”

“Teşekkürler. Paraya ihtiyacım var.”

“Biliyor musun, senden çok iyi ring kızı olur,” dedi Angela. Opal ne demek istediğini anlayamamıştı. “Ah, boks ringindeki dövüşlerden haberin yok mu?”

“Boks mu?”

“Evet, burada yapılan karma dövüşler.”

Dövüş, Opal’ın sevdiği bir şey değildi ama fazladan para kazanmak için daha fazlasını öğrenmek istiyordu.

“Ne iş yapıyorsun ve ne kadar para alıyorsun?”

“Ah bebeğim, seni muhteşem erkeklerin ve sürtüklerin dünyasına götürmeme izin ver.” Angela gülümserken gözlerinde bir pırıltı vardı.

Continue to the next chapter of Yakın Tehlike

Discover Galatea

Alfa JasperAlfa ve Aurora FinalAşkın Büyüsü: FinalÇakma Kız ArkadaşımKanadı Kırık Kuşlar 2: Yıkılmadım Ayaktayım

En Yeni Yayınlar

Noel Ruhuİyilik Meleği AŞ: Bonus İçerikSeroje: Gören GözViking Kralı'na Aşık Olmak ve Diğer Kötü KararlarHarley’nin Ateşi