
Gözlerim dolmuştu. Drake masada bize katıldığında gözyaşlarımın yanaklarımdan süzülmek üzere olduğunu hissedebiliyordum. Vücudum alarma geçmiş, bir sonraki kelimelere hazırlanıyordu. Zihnim az sonra yaşayacağım kalp kırıklığı için kendini çelikleştiriyor, vücudum beklentiyle geriliyordu.
Bakışlarımla buluştuktan sonra titreyen elimi tutmak için uzandı. Aramızda bir kıvılcım tutuşurken, kurdum hayatımızdaki en önemli kişi olacak adamın gözlerinin içine bakıyordu. “Addy, neden bu kadar gerginsin? Seni reddetmeyeceğim.”
Elimi çekmeye çalıştım ama elimi sıkıca kavrayıp olduğu yerde tuttu. Gözleri kolumun altından görünen morluklarda geziniyordu. “Senin için doğru kişi değilim,” diye fısıldadım. “Lütfen, şu işi bitir de hayatımıza devam edelim.”
Ayağa kalkıp iri cüssesini yanıma kaydırdığında bankın diğer tarafından kaçmaya çalıştım ama bir kolunu belime dolayarak beni kendine doğru çekti. Parmağıyla çenemi kaldırdı ve beni sevgi dolu gözlerine bakmaya zorladı. “Sana söyledim. Seni reddetmemden korkmana gerek yok Addy. Eş olmamızın bir nedeni var, bunu görmezden gelemem.”
“Peki ya Macie?” diye sorarken masaya baktım. “Bu yüzden hayatımı cehenneme çevirecek.”
Drake sadece kıkırdadı. “Bırak onun için ben endişeleneyim. Sana söz veriyorum, biri sana zarar verirse bunun bedelini ağır öder. Bırak sürünün gelecekteki Luna’sını, kimse eşime zarar veremez.”
Parmakları çenemin altında gerilirken beni yerimde tuttu. Diğer eliyle gözyaşlarımı sildi. “Sen benim her şeyimsin. Aramızdaki bağın ne kadar önemli olduğunu sana göstermek için ne gerekiyorsa yapacağım.”
Drake’in göğsünden alçak bir hırıltı yükseldi. “Seninle sonra konuşuruz Macie. Şu anda öğle yemeği yiyoruz.”
Macie ayağını yere vurdu. “Benimle ve arkadaşlarımızla yemek yiyor olman gerekiyordu. İçeriye, buradan daha güzel, bu berbat kokunun olmadığı yere gel.”
Ben daha gözümü kırpamadan Drake ayağa kalktı ve onunla burun buruna geldi. “Ağzından çıkanı kulağın duysun Macie. Biraz araştırma yaptım ve pek çok kişiyle konuştum. Görünüşe göre Addy’ye yapılan saldırıların çoğu senin tarafından düzenlenmiş. Herkese onu rahat bırakmasını söyledim ama kız kardeşim müdahale edemeden dün yine saldırıya uğradı.”
Macie gözlerini devirdi ve tatlı bir gülümsemeyle bana baktı. “Sadece başları belaya girmesin diye benim adımı kullanıyorlar. Senin emirlerine asla karşı gelmem aşkım.”
Ryan homurdanınca Macie birden gözlerini ona dikmişti. “Bugün ona saldıran gruba ödül vaat ettiğine dair videolar gördük. Sanırım kızlara kıyafet, erkeklere de elektronik eşya sözü veriyorsun?”
Macie’nin yüzü kıpkırmızı olmuştu. “Bebeğim, ona inanmıyorsun, değil mi?”
Drake gözlerini bir an olsun ondan ayırmıyordu. “Video Beta’mın söylediklerini doğruluyor. Kendi gözlerimle gördüm Macie. Emirlerimi görmezden geliyor, adımın arkasına sığınarak gerçek yüzünü saklıyorsun. Beta’m bana yalan söylemez, özellikle de bu konuda.”
Macie ona doğru uzandı ama Drake geri adım attı. “Benim yerime ona mı inanıyorsun? Ben senin karın olacağım, sürümüzün Luna’sı olacağım. İnsanlar beni dinlemeli.”
Drake’in dudaklarından sert bir kahkaha döküldü. “Bunların hiçbiri olmayacaksın. Asla eşim olmayacağını sana daha kaç kez söylemem gerekiyor? Tavırların ve davranışların kabul edilebilir gibi değil.”
Sözleri karşısında Macie ürpermişti. Ardından bakışları benimkilere kilitlendi. “Neden birden onu korumaya başladın? Son saldırıdan önce hiçbir sorun yoktu.”
Drake yanımdaki yerine geri döndü. “Sonunda burnumun dibinde neler olduğunu gördüm. Kız kardeşim yıllardır Addy’ye yardım etmem için bana yalvarıyor ama ben geleceğimin kararlarımı gölgelemesine izin verdim. Sürü üyelerimizden birinin, diğerinin ellerinde çektiği acıyı görmezden geldim. Bu artık son bulacak. Buna devam edersen de bana ya da babama hesap vereceksin. Anladın mı?”
Drake tekrar alçak sesle hırlayınca Macie dikkatini ona çevirdi. “Seni uyardım Macie. Okuldan sonra eve dönmenin bir yolunu bul. Artık seni evine bırakmayacağım.”
Dudağı titrerken Macie geri çekildi. “Neden? Odana çıkıp her zaman yaptığımız gibi eğlenecektik.”
Drake’in gözleri kararmıştı, bu da kurdunun yüzeye yakın olduğunun bir işaretiydi. “Artık eğlenmeyeceğiz. Bitti. Manipüle edecek başka birini bul. O kişi artık ben olmayacağım.”
“Bunu yapamazsın, ben senin kız arkadaşınım,” diye bağırdı Macie. “Sana ne oldu böyle? Daha bir saat önce iyiydik,” dedikten sonra gözlerini bana dikti. “Sorun o. Koridorda koşarken sana ne yaptı?”
Drake pençeli parmağını ona doğrulttu. “Söylemem gerekeni söyledim. Siktir git başımdan. Yarın kız kardeşimin doğum günü partisine de davetli değilsin. Orada istenmiyorsun.”
Dudakları titrerken gözyaşları yüzünden aşağıya süzülüyordu. “Partiye birlikte gitmemiz gerekiyordu. Bana müstakbel eşinin yanında olamayacağını söyleyemezsin.”
Avluda toplanan kalabalık Macie’nin çöküşünü bir gösteri izler gibi izliyordu.
Drake brokoliye sapladığı çatalını ona doğrulttu. “Son sözümü söyledim Macie. Şimdi gözümün önünden kaybol. Eğer partiye gelmeye çalışırsan korumalarım seni araziden çıkaracak. Sahip olduğum gücü biliyorsun. Bu öğleden sonra oturup neler yaptığını bir düşün. Arkamdan bir sürü iş çevirdin. Gerçek eşini bulmadığın sürece, ailemin ya da arkadaşlarımın etrafında olmana izin veremem. Conner, lütfen ona eşlik et.”
Gama ileriye doğru adım atıp Macie’nin kolunu tuttu ama Macie hızla kolunu geri çekti. Üzerimize gelmeye çalıştığında Ryan’la Conner onun yolunu kesti.
“Macie, biz seni okul arazisinden çıkarmadan önce gitmen gerekiyor. Bu sana son uyarım,” derken Ryan’ın sesi ölümcül bir tona bürünmüştü.
Arkasını dönüp kalabalığa hırladıktan sonra hışımla içeriye girdi. Diğer öğrenciler de onu takip ederek masalarına dönmüştü. Derin bir nefes aldıktan sonra Drake’e döndüm. “Gördün mü, bu asla bitmeyecek. Seninle yapamam.”
Çatalını masaya bırakarak ellerimi tuttu. “Evet, yapabilirsin. Korkutucu, biliyorum ama seni koruyacağım. Erkeklerin giremediği yerlere gittiğinde kız kardeşim seninle olacak, koruman olarak birini görevlendireceğim. Herkesin bana onun hakkında ne söylemeye çalıştığını şimdi anlıyorum. Net düşünemiyordum ya da görmem gerekenleri göremiyordum.”
Ryan homurdandı. “Ah, sonunda! İşler daha kötüye gitmeden önce gerçekleri görmene sevindim. O kız düşündüğümden daha deliymiş.”
Kapıda sarı saçlı bir çocuk belirdi ve ardından bize doğru yürümeye başladı. Büyüleyici bir gülümsemesi vardı. Bize yaklaştığında hafifçe eğildi. “Beni mi çağırdınız Alfa?”
Drake başını salladı. “Evet, Kevin. Senin için bir görevim var.”
“Tabii ki. Ne yapmamı istiyorsunuz?” derken adamın gözleri parlıyordu.
Drake bana dönerek gülümsedi. “Şu andan itibaren Addy’nin koruması olacaksın. Macie kendini kaybetti, ona tekrar saldırmaya çalışabilir. Kardeşime, Addy’yi emrime itaat etmeyen herkesten koruyacağıma söz verdim.”
Drake başını kaldırdığında Kevin’ın sesi alçak bir gümbürtüye dönüştü. “Sana bir görev vermem için yalvarıyordun. Sana verdiğim görevi beğenmeyip Alfa’nın emrine karşı mı geleceksin?”
Kevin başını sallayarak cevap verdi. “Hayır efendim. Dediğinizi yapacağım. Bu görevin ayrıntıları nelerdir?”
“Drake, buna gerek yok,” dedim elimi koluna koyup duruma müdahale etmeye çalışarak.
Bana döndü, bakışları kararlıydı. “Evet, gerek var. Kız kardeşime bir söz verdim. Sözümü bu şekilde tutmayı planlıyorum.”
Sadece onun duyabileceği bir sesle mırıldandım. “Dün bana saldıran grupla birlikteydi.”
“Bu doğru mu? Bu kızı döven grubun bir parçası mıydın?” diye sorarken başını hızla Kevin’a çevirdi.
Kevin geri çekilirken güçlükle yutkunmuştu. “Evet, oradaydım. Ona dokunmadım ama onu tekmeleyen ve ona vuran kızlara tezahürat yaptım. Özür dilerim Alfa. Bunun bir daha asla olmaması için onu korumaktan onur duyarım.”
Gözlerimi devirdim, ona inanmıyordum. “Beni başka bir pusuya düşürene kadar tabii.”
Karşıma oturdu ve bakışları masanın öbür ucundan benimkilerle buluştu. “Olanlar için üzgünüm Addy. Beni oraya çağırdıklarında ne planladıklarını bilmiyordum. Sana saldırdıklarında bir an için sevindim ama sonra durmadıklarını fark ettim. Onlar devam ettikçe senin için üzüldüm, kendini savunamıyordun. Onları durdurmaya çalıştım ama beni görmezden geldiler. Birkaç saniye sonra Myra geldi ve kızları üstünden çekip aldı. Söz veriyorum, bu görev bana verilirse bunu ciddiye alacağım. Ben görevdeyken kimse sana yaklaşamayacak.”
Drake kıkırdayarak ortamdaki gerilimi dağıttı. “Yaşına göre iyi eğitimli. Dövüştüğümüzde beni parmağında oynatıyor. Ona zarar vermek istemediğim için bütün gücümü kullanmıyorum ama Kevin güçlüdür.”
Yüzüme düşen bir tutam saçı üfledikten sonra pes ettim. “Peki. Ben kabul edene kadar vazgeçmeyeceğini biliyorum.”
Üç adam gülümsedikten sonra Drake, Kevin’ın yeni görevinin ayrıntılarını açıklamaya başladı.