Galatea logo
Galatea logobyInkitt logo
Sınırsız Erişim Edin
Kategoriler
Oturum aç
  • Home
  • Kategoriler
  • Listeler
  • Oturum aç
  • Sınırsız Erişim Edin
  • Destek
Galatea Logo
ListelerDestek
Kurtadamlar
Mafya
Milyarderler
Toksik Aşk
Slow Burn
Düşmandan Sevgiliye
Paranormal ve Fantezi
Ateşli
Spor
Kolej
İkinci Şans
Tüm Kategorileri Gör
App Store'da 4,6 puanlı
Hizmet ŞartlarıGizlilikBaskı
/images/icons/facebook.svg/images/icons/instagram.svg/images/icons/tiktok.svg
Cover image for Saint-Rock High 1. Kitap: Acı ve Tatlı Bir Buluşma

Saint-Rock High 1. Kitap: Acı ve Tatlı Bir Buluşma

Yeni Bir Başlangıç

TORY

Yeni bir başlangıç yapmak, kâğıt üzerinde taşınmak ve hayatımı toparlamak olunca dile kolay geliyordu. Ama mesele ailemin gözyaşları içinde bana veda etmiş olması ve ilk gecemi yatakta ağlayarak geçirmem olunca gerçeklik daha ağırdı.

Yeni bir başlangıç nasıl yapılırdı?

Bir hafta boyunca yataktan çıkmayarak yapılmazdı. Ya da koltuğa yapışarak. Veya evimin herhangi bir yerine kendimi kapatarak.

Bugün farklı olacaktı.

Bugün Saint-Rock’a taşınmamın üzerinden bir ay geçmişti ve bunu kutlayacaktım. İşe başlamama daha birkaç gün olduğu için körkütük sarhoş olup bir yabancının yatağında uyanmamda sakınca yoktu.

Aman Tanrım. Neden böyle bir şey düşünüyordum?

Üzerime dökümlü bir yarım bluz giydim. Belki de Davis’in sözleri beni sandığımdan daha çok etkilemişti.

Ekranında bildirim olmayan telefonuma baktım. Davis ile Katy bana mesaj atmayı ve beni aramayı bırakmadığı için bildirimleri kapatmak zorunda kalmıştım. Söyleyecekleriyle ilgilenmiyordum. Davis’in bana korkak demesi umurumda değildi. Eski sevgilim ve eski yakın dostumdan daha fazla zarar görmemek için taşınmış olmakta bir sorun göremiyordum.

Yüzlerce farklı kombinden ve annemin iyi olduğumu kontrol etmek için beni aramasından sonra kendimi şehir merkezinde Puzzle13 adında bir barda buldum. İçerisi gürültülü ve tıklım tıklımdı. Tüm masalar dolu olduğu için doğrudan bara yönelip en temiz görünen bar taburesine oturdum.

Buraya neden gelmiştim?

Burası bana göre değildi.

Tiz bir ses duyunca kendime geldim. “Ne alırsın bebeğim?”

“Viski ve soda,” dedim, aklıma gelen ilk içkinin adını söyleyerek.

“Tamamdır.” Siparişimi defterine not alıp arkasını döndü.

Kalabalığı tekrar şöyle bir tararken birden duraksadım. O kim? Her kimse, hayatımda gördüğüm en güzel gri gözlere sahipti. Başka bir masada oturduğu için yüzü çok az görülüyordu, bu yüzden rahatça bara yaslanıp onu daha iyi görebilmek için sola kaydım.

Kısa, koyu kahverengi ve gri yansımaları olan sakalını seçebildim.

Bunu normalde itici bulsam da onda öyle durmuyordu. Gözlerinin grisini daha da öne çıkarıyordu.

Davis’in sakalını uzatmasından hiç hoşlanmazdım. Bir saniye, neden onu düşünüyordum? Bu düşünceyi aklımdan uzaklaştırmalıydım. Özellikle de bu gece.

Birden başını kaldırıp güzel gözlerini üzerime çevirdi. Hay aksi. O kadar hızlı arkamı döndüm ki tabureden düşecektim.
Sikeyim, sikeyim, sikeyim!

Barın tezgâhına sertçe tutunup kendimi topladım. Beni onu keserken yakalamıştı.

Çok utanç vericiydi.

Barmen bana içkimi uzattı. “İşte içkin bebek.” Barmen bana içkimi uzattı.

İçkimi hiç düşünmeden alıp fondip yaptım.

Boğazım cayır cayır yandığı anda bunun yanlış bir hamle olduğunu anladım.

“Bir tane daha alabilir miyim?” Yaşlı gözlerle öksürdüm. Ne? Neden bir tane daha istedim ki? Yeni bir başlangıca atılmak için harika bir yol gerçekten.

Bu seferkini daha yavaş içmeliydim.

“Merhaba güzellik.” Biri yanıma oturdu. “Düşerken canın yandı mı?”

Kaşlarımı çattım. Ne düşmesi? Neden bahsediyordu bu?

Cevap vermesem de ona merakla baktım. Uzun kahverengi saçları omuzlarına dökülürken koyu kahverengi gözleri tüm kadınları baştan çıkarabilecek bir gülümsemeyle parlıyordu.

“Bilirsin işte, melek olduğun için. Senin kadar güzel bir kadın melek olmalı.”

Ağzım bir karış açık kaldı. Bu gece neyim vardı böyle? Kendimi utandırmaya bir ara veremez miydim? Yardım için barmene dönsem de yerinde yoktu. Şimdi bundan nasıl kurtulacaktım?

“Bak, sen…”

“Yakışıklı mıyım? Yakışıklı olduğumu biliyorum. Sen de çok güzelsin. Bence bu konuda bir şeyler yapabiliriz.” Sırıttı.

Bu adam ciddi miydi?
Kafanı çalıştır, bir şey bul. Kafam çalışmadığı için içkimi yine fondip yaptım. Yarın sabah rezalet uyanacağımdan hemen hemen emindim.

“Bu hanımefendiyi bayat tavlama cümlelerinle rahatsız etmekten başka yapacak işin yok mu, Stuart?” Sıcak ve kadifemsi bir ses beni sarstı. Bu sesle ilgili çekici özel bir şey vardı.

Kalbim duracak gibi atarken arkamı döndüğümde kurtarıcı şövalyemi gördüm. Bu oydu.~ Biraz önce kestiğim kişi. Daha doğrusu dikkatle süzdüğüm kişi. Gri gözlü yakışıklı. Şimdi parmaklarımı dolayabileceğim kadar uzun kahverengi saçları olduğunu da görebiliyordum.
Yüzüm kıpkırmızı kesildi. Neden böyle düşünüyorum? Birden düşüncelerimden utanarak bluzumun yakasını çekiştirdim.

Bana mı öyle geliyordu yoksa burası gittikçe ısınıyor muydu? Belki de iki viskiden veya onun bana bu kadar yakın durmasından böyle hissediyordum. Birden tepeden tırnağa ürperdim.

Diğer adam homurdandı. “Sen biraz önce bir sarışınla konuşmuyor muydun, Levi? Bizi rahat bırak.”

“Sanırım beni anlamadın, Stuart. Onu rahatsız eden sensin. Öyle değil mi bebeğim?” Güzel gri gözleriyle bana bakarak başını eğdi.

Benimle mi konuşuyordu? Sanırım öyleydi. Artık herhangi bir şey söylemem gerekiyordu.

“Tory,” diyebildim. Süper, adımı sorduğunu hatırlamıyorum. “Söylemeye çalıştığım gibi, ilgilenmiyorum.” Aferin, iyi kurtarış.~

Stuart’ın hayal kırıklığı anlaşılıyordu. Tam bir şey söyleyecekken gözleri barın benden çok uzak olmayan bir noktasında oturan kahverengi saçlı bir kıza takıldı.

“Senin kaybın, Tory,” diyerek uzaklaşırken tüm zamanların en ucuz repliklerinden birini söyledi. “Ağlamayana meme yok.”

Kız bir saniye bile beklemeden onun dudaklarına yapıştı. Gülümsemesini ve göz alıcı gamzelerini kullanmasına gerek bile kalmadı. Demek bazı insanlar bu kadar çaresizdi.

Arkamdaki gülme ve homurdanma karışımı sesi beni gerdi. Yanımdaki adam başını iki yana sallayarak kaslı kolunu omzuma hafifçe sürttü. Tanrı aşkına. Elimi deli gibi atan kalbimin üzerine götürdüm. Bir yabancı beni nasıl olur da bu kadar gerebilirdi?

Davis’i ilk gördüğümde böyle hissetmemiştim. Hatta, ona bir şans vermem için ben ikna edebilmesi bile birkaç ay süren ısrarları sonucunda gerçekleşmişti.

İçgüdülerine kulak vermeliydin kızım.

Ama yapmamıştım. Yıllar geçtikçe ben onu sevmeyi, o da beni sevmemeyi öğrenmişti. Kalp kırıklığımı bir kenara itip yeniden odaklanmaya çalıştım. Ama bu nazik ve yakışıklı yabancıya karşı hissettiklerim başımı döndürüyordu.

“Bunun için teşekkürler,” diyebildim sonunda. Sesimdeki gerginliği duymadığını umuyordum.

“Ne demek bebek,” dedi. “Ama beni hikâyendeki kahraman olarak görme. Ben öyle bir adam değilim.”

Kaşlarımı çattım. “Ah, nasıl bir adamsın?”

Öne eğilip dudaklarını kulağıma değdirdi. “Öğrenmek istediğine emin misin bebeğim?”

Aman Tanrım.

İkinci kez fondip yaptığımı unutarak bardağıma uzandığımda kıkırdadı.

“Hanımefendinin içkisini tazele ve benim hesabıma yaz, Jerry.”

“Gerek yok. Ben ödeyebilirim.” Çantama yeltendim ama elini elimin üzerine koyarak beni durdurdu. Bana dokunduğu noktada tenim karıncalanınca dudaklarım aralandı.

“Israr ediyorum bebeğim.”

Gerginliğin yerini öfke alırken elimi geri çektim. Bana neden sürekli bebeğim diyordu?

“Benim bir adım var, söylemiştim. Tory.”

“Biliyorum. İlk söylediğinde duymuştum.” Tekrar kıkırdadı.

“Seni eğlendirdiğime sevindim,” diye homurdandım.

Saçımın bir tutamını kulağımın arkasına sıkıştırdı. “Şu anda tek hissettiğim eğlence değil, inan bana bebeğim.”

Kalbim öyle şiddetli atıyordu ki herkesin duyabileceğini düşünüyordum. Kendimi gerçekten bir yabancının yatağında bulabilirdim. Üçüncü bardağımı da tek nefeste içtim. Ardından, bir aydan uzun bir süredir ilk defa gülümseyerek gözlerimi kırpıştırdım.

“Öyleyse bana hissettiklerini göstermeye ne dersin?”

Continue to the next chapter of Saint-Rock High 1. Kitap: Acı ve Tatlı Bir Buluşma

Discover Galatea

Mafyanın KancasındaTehlike ve CennetKenzo: Karanlığın PençesindeMelek ve ŞeytanZohra'nın Kadınları: Karshok

En Yeni Yayınlar

Noel Ruhuİyilik Meleği AŞ: Bonus İçerikSeroje: Gören GözViking Kralı'na Aşık Olmak ve Diğer Kötü KararlarHarley’nin Ateşi