Galatea logo
Galatea logobyInkitt logo
Sınırsız Erişim Edin
Kategoriler
Oturum aç
  • Home
  • Kategoriler
  • Listeler
  • Oturum aç
  • Sınırsız Erişim Edin
  • Destek
Galatea Logo
ListelerDestek
Kurtadamlar
Mafya
Milyarderler
Toksik Aşk
Slow Burn
Düşmandan Sevgiliye
Paranormal ve Fantezi
Ateşli
Spor
Kolej
İkinci Şans
Tüm Kategorileri Gör
App Store'da 4,6 puanlı
Hizmet ŞartlarıGizlilikBaskı
/images/icons/facebook.svg/images/icons/instagram.svg/images/icons/tiktok.svg
Cover image for Gölgelerde

Gölgelerde

Bölüm 3

İki gün sonra, Josie saçlarını bir tokayla dağınık topuz yaparak sürü evine girdi. Dalgın dalgın ofislere doğru yürüyordu.

Araba hazırdı. Eddie’yle birlikte yaklaşık on beş dakika içinde yola koyulacaklardı. Bu hafta nihayet eşiyle tanışıp tanışmayacağını merak ediyordu.

Bir yandan da onu bulamadan eve dönerse nasıl hissedeceğini düşünüyordu.

“Josie?”

Arkasını döndüğünde Gideon’ın orada dikildiğini gördü.

“Aa, merhaba!” diye haykırdı hayretle. Kafası karışmış bir hâlde ona gülümseyerek, “Çoktan gittiğini sanmıştım,” dedi Josie.

“Yok, Julia beni bir hafta daha kalmaya ikna etti,” diye karşılık verdi omuz silkerek.

“Ne güzel,” diye gülümsedi tekrar Josie. Ardından bir sessizlik oldu.

“Meşgul müsün?” diye sordu, gözlerinin içine bakarak. Dar taytına bakmamaya çalıştığını fark etti. Yeniydi ve üzerine cuk oturuyordu. Belli ki Gideon da fark etmişti.

“Ben…” diye başladı ancak duraksadı ve Alfa’nın ofisine bir bakış attıktan sonra tekrar ona döndü. “Abimle bugün yola çıkıyoruz da.”

“Ah, doğru ya!” dedi Gideon kocaman gözlerle. “Geziye çıkacağınızı unutmuşum. Tüh, kötü oldu. Gitmeden önce seninle vakit geçirmeyi umuyordum.”

“Eddie henüz hazır değil galiba,” dedi, Alfa’nın ofisinin önündeki duvara yaslanarak.

“O zaman seninle bekleyebilir miyim?”

“Tabii ki,” diye cevap verdi gülümseyerek. Hâlâ burada olduğu için biraz şaşkındı. Gideon daha önce veda etmişti ama Josie tam olarak karşılık verememişti. Muhtemelen bir daha görüşmeyeceklerdi.

Yan yana duvara yaslanarak beklemeye başladılar, kolları birbirine değiyordu.

“Seni tanımak gerçekten güzeldi,” dedi Gideon, ona biraz daha sokularak. “İyimserliğin bana da umut aşıladı.”

“Yardımcı olabildiğime sevindim. Seni tanımak da güzeldi,” diye karşılık verdi.

Gideon’ın gittikçe daha çok gerildiği tavırlarından belliydi. Elini kusursuz, siyah saçlarında gezdirdikten sonra ona baktı.

“Josie…”

“Hmm?” dedi, gözlerine bakarak. Tuhaf bir şekilde çok ciddi görünüyordu. Onu daha önce böyle görmediği için gerilmişti.

“Aslında bir şey söylemeyecektim ama sanki kader bana bu şansı tanıdı ve ben de bu fırsatı değerlendirmeliyim gibi hissediyorum.”

Josie kaşlarını çatarak ona baktı.

“Tamam,” dedi, lafı nereye getirdiğini anlamadan.

“Umarım eşini bulursun. Ama bulamazsan…” dedi ve durdu. “Bizimle ilgili ne düşü…” diye devam etti.

Josie ne kastettiğini anlayınca, “Sen…” diye araya girdi. “Seni eşim olarak seçmemi mi istiyorsun?”

“Hayır,” diye cevap verdi Gideon aceleyle. “Onu demiyorum… Ama belki biz…”

Gideon birden susarak Josie’nin cümleyi zihninde tamamlamasına izin verdi.

Josie lafı nereye getirdiğini anladığında ona yan yan baktı. “İki tarafın da çıkar sağladığı bir arkadaşlığımız olmasını istiyorsun.”

“Çok resmi bir şekilde ifade ettin,” dedi omuz silkerek. “Sadece diyorum ki… Eşlerimizi aramaya devam ederken birlikte vakit geçirebiliriz.”

“Bilemedim,” dedi Josie tereddüt ederek. “Sonrasında sorun çıkabilir gibi geliyor.”

“Ne olacak ki? Üzgün ve yalnız iki insan olarak yaşamamış oluruz işte,” diye fısıldadı Gideon.

Josie dudağını ısırıp başka tarafa baktı. Eşi olmayan biriyle yakınlaşmanın riskli olduğunu biliyordu. Hem Gideon’ı çok iyi tanımıyordu bile.

Ama kahverengi gözleri şefkatli görünüyordu. Yanağına kondurduğu öpücük hoşuna gitmişti. Neden hep yalnız kalmak zorundaydı ki?

“Düşüneceğim,” dedi usulca.

Bunun üzerine Gideon kocaman gülümsedi.

“Sadece düşün Josie. Beklerken birbirimize can yoldaşı olabiliriz. Bir gün eşimizi bulmaktan vazgeçersek en azından hayatımızda biri olur.”

Josie dediklerini sindirmeye çalıştı ancak ne cevap vereceğini bilemedi.

“Ne kadar süre yoksun?” diye sordu Gideon. Az önce söyledikleriyle onu şaşkına çevirmemiş gibi birden normal sohbet havasına dönmüştü.

“Bir hafta,” diye mırıldandı Josie, hâlâ teklifini düşünerek.

“O zaman döndüğünde görüşürüz,” dedi göz kırparak. “İyi şanslar!”

Duvardan uzaklaşıp geldiği yöne doğru yürüdü. Josie kafası karışmış ve şok olmuş hâlde olduğu yerde kalakaldı. Yanakları al al olmuştu.

Demin ne oldu öyle ya? diye düşündü.

“Josie!”

Alfa’nın ofisinden çıkan Eddie, “Hazır mısın?” diye sordu.

Bir an dalgın dalgın ona baktıktan sonra derin bir nefes aldı. “Evet!” dedi, neşeli görünmeye çalışarak.

“O zaman gidelim,” diye gülümsedi Eddie. “Ne oldu? Gergin misin yoksa?” diye takıldı.

“Hayır be,” diye cevapladı Josie alaycı bir tavırla.

“Acele et yoksa sensiz giderim!” dedi ve dışarı doğru koşmaya başladı.

“Ya!”

Josie başını iki yana sallayıp kollarını kavuşturarak abisinin peşinden serin havaya çıktı ve arabanın park edildiği yere doğru yürüdü.

Gideon’ın söylediklerini düşünüyordu. “Bir gün eşimizi bulmaktan vazgeçersek” derken ne demek istedi? Ben asla vazgeçmem ki.

Josie emniyet kemerini taktı ve heyecanını yatıştırmak için derin bir nefes aldı. Bu yolculukta onu nelerin beklediğini merak ediyordu.

Continue to the next chapter of Gölgelerde

Discover Galatea

Aşka YolculukEşimin TutsağıyımGünaha Davetİşler Tersine DönünceKazara Gelinler 1: Draco'nun Gelini

En Yeni Yayınlar

Noel Ruhuİyilik Meleği AŞ: Bonus İçerikSeroje: Gören GözViking Kralı'na Aşık Olmak ve Diğer Kötü KararlarHarley’nin Ateşi