“Denediğin her şeyin içinde harika görünüyorsun Wills.”
Lorie aksini düşünse de, Willow ona göre olmayan bir sürü elbise denemişti.
“Bu çok aptalca. Bunu neden yaptığımı bile bilmiyorum,” dedi giyinme odasının içinden.
“Çünkü sen ateşlisin, ben ateşliyim ve harika zaman geçireceğiz.”
Willow derin bir nefes almadan önce gözlerini devirdi ve Lorie’ye son elbiseyi göstermek için dışarı çıktı.
Eğer bu da olmazsa pes edecekti ve cumartesi gecesini evde kanepede oturup televizyonda Supernatural’ın tekrarlarını izleyerek geçirecekti.
Willow giyinme odasından çıktığında Lorie’nin gözleri büyürken yüzüne yavaşça bir gülümseme yayıldı. “İşte bu,” dedi.
Elbise yere kadar uzanıyordu ve siyahtı. Yırtmacı tehlikeli bir şekilde Willow’un kalçasına kadar uzanıyordu. Sırt kısmı tamamen açıktı ve kenarları minik kristallerle süslenmiş göğüs dekoltesi vardı. Elbisenin tamamı, üzerinden güzel bir şekilde akıyordu.
“Sanırım haklısın,” diye mırıldandı Willow. Aynadaki yansıması karşısında biraz şaşırmıştı.
Seksi görünüyordu.
