Tatlı Cazibe

AMY

Amy o sırada orada duran yakışıklı adamı tanıyamadı. Adamın tüm bu süre boyunca en yakın arkadaşının yarı çıplak vücudunu incelediğini fark etti.

Liam'a bakarak gülümsedi. Başını eğerek elini kalçasına koydu. Neler olup bittiğini hemen anlamıştı. Chloe'nin hâlâ gevezelik etmesinden, birkaç kere de adını söylemesinden bahsetmeye gerek bile yoktu.

”Tam zamanı!” diye ~düşündü Amy.

CHLOE

Amy'nin ne kadar sessiz olduğu Chloe'nin dikkatini çekti. Arkasını döner dönmez kaşlarını çattı. Elinde hâlâ fırından aldığı tepsiyi tutuyordu.

“Vay canına!” diye bağırdı Chloe.

Göz göze geldikleri anda, Liam'ın orada olmasına şaşırmakla kalmamış, kollarından birini tepsiye çok yaklaştırarak yakmıştı da.

Yerinden sıçradığında tepsideki birkaç kek yere düştü.

“Aman tanrım,” diye bağırdı Chloe vücudunu örtmek, tepsiden kurtulmaya çalışmak, yerdeki yedek kekleri toplamak arasında karar vermeye çalışırken. Karar veremedi.

“Ne yapıyorsun burada?” diye sordu koşarak odasına giderken. Pastel mor bornozunu alıp hemen giydi.

“Kim? Ben mi?” diye sordu Amy kıkırdayarak. Görünüşe göre en iyi arkadaşıyla dalga geçme fırsatını yakalamıştı.

“Sen değil!” dedi Chloe odasından çıkarken. “Sen,” diye bağırdı düşen kekleri toplamadan önce Liam'ı işaret ederek.

Olayı büyütüp Liam'ı rahatsız etmek istiyordu ama Liam şu anda sakin görünüyordu. Olan bitenden pek de etkilenmişe benzemiyordu.

“Ne yapıyorsun burada? Buraya nasıl geldin?” diye sordu ısrarla Chloe. Liam cevap vermek için ağzını açtı ama Chloe tekrar konuştu.

“Bekle, onu buraya sen mi getirdin?” diye sordu dönüp Amy'ye baktıktan sonra.

“Hayır. Ben de sana onun kim olduğunu soracaktım. Ayrıca, umarım bir şeyleri bölmüyorumdur,” dedi Amy yaramaz gözleriyle gülümseyerek. Kaşları birkaç kez aşağı yukarı hareket etti.

Amy'nin Chloe'yi hayatı boyunca birini bulmaya ya da gerçek aşkın peşinden gitmeye zorlama çabalarına rağmen, Amy'nin bu seferki davranışı Chloe'yi etkilemişti[CW5].

Neler oluyordu?

Chloe istemeden de olsa kızardı. Refleks olarak bornozunu sıkıca kavradığında bir anlığına gözleri Liam'ın gözlerine kilitlendi. Midesindeki kelebekler daha da hızlı çırpınmaya başladılar.

Liam boğazını temizledi. “Ben Liam, merhaba,” diye araya girdi Amy'ye kendini tanıtarak. Elini uzattı. “Melanie bana adresinizi ve dış kapınızın şifresini verdi.”

Amy onun elini memnuniyetle tuttu. Flörtöz bir şekilde değil, Chloe'nin erkek seçimini onaylayan bir edayla.

“Ben Amy, onun en iyi arkadaşıyım. Gerçi seni benden saklamış olması, onun hâlâ en iyi arkadaşım olup olmadığını merak etmeme neden oluyor,” dedi gözlerini kısarak.

“Gerçekten mi Amy?” diye sordu Chloe kısaca.

“Aslında senden bir sır saklamıyor çünkü sadece bir kez karşılaştık. Ben Melanie'nin erkek arkadaşının kardeşiyim. Şehre birkaç gün önce geldim.”

“Anlıyorum. Onunla bir kez karşılaştınız ama şimdiden onu savunmaya başladınız. Bundan hoşlandım,” dedi Amy birkaç kez başını sallayarak. Chloe'ye bir onay işareti daha verdi.

“Amy!” dedi Chloe kollarını açarak ona ters ters bakarken.

“Ah, evet! Yani, eğer burada olmanı istemiyorsa, gitmelisin dostum,” dedi Amy pek de ikna edici olmayan bir şekilde.

“Evet, özür dilerim, sanırım seni... Kötü bir zamanda yakaladım,” dedi Liam gözlerini Chloe'ye dikerek. Öyle bir bakıştı ki bu, doğrudan Chloe'nin omurgasına bir ürperti göndermişti.

“Ama seninle konuşmam gerek,” diye ekledi.

Konuşmak istiyor. ~Chloe, açıklama yapmamasının, çekiciliğinin ve soğukkanlılığının onu daha çok cezbetmesinden hoşlanmıyordu.

“Gördüğünüz gibi şu anda çok meşgulüm. Acelem de var,” dedi biraz kekeleyerek. Kendinden şüphe ediyordu çünkü Liam'ın minik keklerin üzerindeki cinsel organ süslemeleri hakkında ne düşüneceğini merak ediyordu.

Chloe ellerini kavuşturarak, “Gidersen gerçekten minnettar olurum,” dedi.

“Ah! Araba!” Amy gözlerini açıp ellerini kaldırarak araya girdi. “Bizim için yeterince büyük bir araba bulamadım,” dedi dişlerini sıkarak.

“Hayır, lütfen şaka yaptığını söyle!” dedi Chloe nefes nefese kalmış bir halde.

“Özür dilerim, hafta sonunun yoğun bir saati. Denedim. Belki de iki taksi ya da iki Uber çağırmalıyız.”

“Yardımcı olmak için yapabileceğim bir şey var mı?”

Liam konuşmaya atladı. “Arabam aşağıda,” diye mırıldandı. Yardım teklif etmek yerine övünmek gibi yanlış bir mesaj vermekten kaçınıyordu.

Chloe, Amy'nin gözlerinin açıldığını fark etti. Amy odadaki yeni favori kişisine hayranlıkla bakıyordu. İkisi de Liam'ın teklifine cevap vermek için aynı anda konuştular.

“Bu…”

Chloe'nin yanıtı “Hayır. Teşekkür ederim,” oldu.

“Chloe! Zamanımızın kalmadığını kendin söyledin. Cumartesi gecesindeyiz,” diye vurguladı Amy.

“Bu bizim sorunumuz. Ayrıca, o meşgul bir adam. Eminim yapacak başka işleri vardır. İş randevusu ya da…” Chloe o anda sesi pek de inandırıcı gelmeyen kişinin kendisi olduğunu fark ederek sustu.

“Bir şeyler, sanırım,” diye tamamladı cümlesini. Neden onun aşk hayatından bahsetmek zorundaydı ki?

“Zamanım var,” dedi sert bir sesle Liam.

Amy yavru köpek gözleriyle Chloe'ye baktı. “Hadi ama, sadece yardım etmeye çalışıyor,” dedi.

LIAM

Liam, teklifini yeniden düşünürken Chloe'ye baktı.

Bu bakışlara sahip bu minyon hanım... Arkadaşı geldiği için şanslı, yoksa onu doğruca yatağına götürür, inletir ve yalvartırdım.

Sırf kapısını her zaman kilitlemeyi hatırlasın diye. Özellikle de yarı çıplak bir halde kek pişirmeye niyetlendiğinde!”

Liam sanki kirli zihnini ondan, onu yatağa götürmek için kafasının içinde uydurduğu bahaneden kurtaracakmış gibi boğazını temizledi.

“Daha önce yaptıklarımı düşününce en azından bunu yapabilirim. Umarım bunu telafi etmeme izin verirsin.”

AMY

Amy her ikisine de anlamaya çalışır gibi bir süre baktı. “Ne yaptı?” sorusunun şu an için sınır dışı olduğunu biliyordu.

CHLOE

Chloe'nin Liam'ın teklifini tekrar düşünmesi biraz zaman aldı. Aralanmış dudaklarının arasından usulca soludu, sonra hafifçe başını salladı. “Sana gerçekten sorun çıkarmak istemiyorum.”

LIAM

Liam, Chloe'nin fikrini değiştirmesi riskini göze alamayarak, “Sorun olmayacak,” dedi hemen. “Benim için bir zevk olur,” diye ekledi gözleri birbirlerine kilitlenirken.

“Tamam! Hadi yapalım şunu,” dedi Amy tezahürat yaparak.

CHLOE

Chloe bornozunu siyah kayık yakalı ince elbisesiyle değiştirdikten sonra üçü birlikte tüm pastaları Liam'ın arabasına taşımaya başladılar.

Liam'ın cipini görünce Chloe, “Bundan gerçekten emin misin?” diye sordu. Bu yeni Land Rover'ın fiyatını bilmiyor olabilirdi ama görünüşünden pahalı bir araba olduğunu anlayabiliyordu.

Ayrıca, o zengin bir adam. Ya bu kremalı keklerden biri deri koltuklara dökülürse?

“Evet,” dedi Liam kısaca, ona güvenmesini söyleyen bir bakış atmadan önce.

LIAM

Liam, ”Şu anda benden yapmamı istediğin her şeyi yapmaya hazır olmam ne kadar komik,” ~diyedüşündü. ~”İlk tanıştığımızda onunla konuşma şeklimden kaynaklanan suçluluk duygusu yüzünden olmalı,” diye ikna etti kendini.~

CHLOE

Chloe ile Amy etkinlikte ihtiyaç duyabilecekleri eşyaları toplamak için üst kata çıktıklarında, Amy en iyi arkadaşını sorgulamak için zaman bulmuş oldu.

“Bunun hakkında konuşmak için doğru zaman olduğunu sanmıyorum,” dedi Chloe.

“Neden bana çok tatlı biriyle tanıştığını söylemedin? Yani, senin için en nitelikli adamla!” diye fısıldadı çılgın bir coşkuyla.

“Onu tanımıyorsun bile, Amy! Onu tanımıyorum bile! Onunla ilk tanışmamın üzerinden sadece iki gün geçti, tamam mı? Yalan söyledim ya da sır sakladım falan sayılmaz!”

“Tamam, tamam.”

Seni affediyorum ama en azından bu sefer açılmayı denemelisin!” dedi Amy.

Chloe gözlerini devirerek hafifçe içini çekti. “Buna kanacağımı sanma! Ayrıca, bahse girerim sana onun bana karşı olan tüm davranışlarını anlatsam, onun kıçına tekmeyi basacak kişi sen olursun!”

Chloe işaret parmağıyla Amy'nin gülümseyen yüzünü gösterdi.

“Şimdi lütfen, bu işe odaklanamaz mıyız? Yoksa geç kalacağız, Tanrı aşkına,” dedi Chloe eşyalarını toplamayı bitirdikten sonra. “Bir şey daha var, Amy, onunla birlikte öne oturur musun? Lütfen?”

“Eee… Sanmıyorum,” dedi Amy. Chloe'nin bir sonraki erkek arkadaş adayından kaçınmak istediğini biliyordu. “Onu tanıyan sensin. Dediğin gibi, onu tanımıyorum kızım. Hadi gidelim artık! Geç kaldık!”

Şah mat!