Kız Kardeşimin Düğünü - Kitap kapağı

Kız Kardeşimin Düğünü

Kelsie Tate

Eski Arkadaşlar

Tate

Jason, babam ve ben eve geri döndük. Oturma odasındaki kadınların bizi görmemesini umarak üst kata çıkıp üstümüzü değiştirdik.

Hızlıca bir duş alıp gri takım elbisemi giydim. Sonra aşağı indim. Salona girince odadaki tüm kadınların adeta ışıldadığını fark ettim.

Arkamdan gelen Jason masumca saatini kontrol ediyordu. Ona “Geç kalmamışız,” diye mırıldandım.

Annem kravatımı düzeltip manikürlü elleriyle yanaklarıma hafifçe dokunurken “Şanslısınız. Sizi bırakıp gitmek üzereydik,” diye homurdandı.

Yanımdan geçip bizi provaya götürmek için hazır bekleyen sıra sıra arabalara doğru yürüdü.

Piper lacivert kokteyl elbisesi ve topuklu ayakkabılarıyla bana yaklaşırken huşu içinde bakakaldım. Kestane rengi uzun saçları dalgalı yapılmış, sırtından aşağı sarkıyordu. Çikolata rengi gözleriyle parlak parlak bana bakıyordu.

“Hazır mısın?” diye sordu. Uzanıp yanağımı hafifçe öptü.

Bunu beklemiyordum.

Herkes arabalara doğru yürürken yemek odasının kapısının arkasına saklanıp Piper’ı kenara çektim.

Sert bir şekilde “O neydi?” diye fısıldadım.

Yüzüme ciddi bir ifadeyle baktı. “Bay Young, buraya gelip kız arkadaşınız gibi davranmam için bana para verdiniz. Arada sevgi göstermemiz gerek yoksa kimse bize inanmaz, bütün bunlar boşa gider.”

“Sakin ol. Bırak da işimi yapayım. Daha fazla bir şey yapmayacağım.”

Haklı olduğunu bildiğim için sinirli bir nefes verdim. Dışarı çıkıp arabalara doğru yürürken rahat durmamız konusunda alay eden bir koroyla karşılaştık.

Arabaya binip provanın olacağı yere doğru yola çıktık. Sağdıç olduğum için katılmak zorundaydım. Herkes kendi bölümünü prova ederken ben Jason’ın yanında durdum.

Arada bir Piper'ı görüyordum. Onu aklımdan çıkaramadığımı fark ettim. Yürüyüşü, gülüşü…

Zekâsı ve cesaretiyle beni sürekli şaşırtması… Başımı sallayarak düşüncelerimden sıyrılmaya çalıştım. Bu bir iş anlaşmasıydı. Tanrı aşkına! O bir eskorttu.

***

Yemekte mutlu ve enerjikti, sohbetin tadını çıkarıyordu. Her şeye burun kıvıran annemi ve sonu gelmeyen sorularını bile iyi idare ediyordu.

Neyse ki bu sayede tüm soruları ve yargılayıcı bakışları benden uzak tutuyordu.

Yemekten sonra müzik ve kokteyl başladı. Aile dostları gelmişti. Piper'la birlikte dolaşıp onu babamın aile dostlarıyla ve iş arkadaşlarıyla tanıştırdım.

Ariana “Affedersiniz,” diye araya girdi. “Tater, güzel kız arkadaşını bir dakikalığına çalabilir miyim?”

Piper bana gülümsedi. Sonra kim bilir ne yapmak için Ariana ile birlikte uzaklaştı.

Tam o anda onu gördüm.

Küçük siyah elbisesiyle kapının yanında duruyordu… Jamie oradaydı! Gözleri gözlerimle buluştu, gülümseyerek bana doğru yürümeye başladı.

Beni kendine çekip resmî bir şekilde öperken “Tate, seni gördüğüme çok sevindim,” diye şakıdı.

“Jamie, burada ne yapıyorsun?” diye sordum. Beni bu durumdan kurtarabilecek birini bulmak için odayı gözlerimle taramaya başladım.

“Tabii ki annen davet etti. Ariana'nın evlendiğine inanamıyorum,” dedi gülümseyerek. Sarı saçlarını şöyle bir savurdu.

Oda dönüyor gibi hissetmeye başladım. Jamie'yi görmeyi beklemiyordum. Benden ayrıldığından beri iki yıl geçmişti. Onu o zamandan beri görmemiştim.

“Aslında seni görmek istiyordum Tate... Biliyorum ben…”

Ariana “Jamie!” diye bağırarak sözünü kesti. Gözlerini kocaman açıp biraz da alay eder gibi “Gelmişsin...” dedi. “Tate, sen Jamie'nin geleceğini biliyor muydun?”

Başımı hayır anlamında salladım. “Annem davet etmiş.”

Ariana başını salladı. “İyi gördüm seni Jamie.”

“Teşekk…” diyordu ki Piper'ın bize doğru yürüdüğünü görünce durdu.

Piper koluma girerken “Tekrar selam Tate, Ariana'nın bir konuda yardıma ihtiyacı vardı da,” diyerek gülümsedi.

Bu tavrı nedense beni sakinleştirdi.

Gülümseyerek Piper'a bakıp dudaklarına yumuşak bir öpücük kondurdum. “Gelmişsin,” dedim sessizce.

Piper'ın şaşkınlıktan kocaman olmuş gözlerine baktım. Başımı kaldırıp Jamie'ye doğru işaret ettim. “Piper, bu Jamie.”

Piper ona nazikçe gülümseyip elini uzattı. “Tanıştığıma memnun oldum Jamie. Tate ve Ariana'yı nereden tanıyorsun?”

Jamie konuşmak üzereyken Ariana araya girdi. “Jamie bizimle birlikte büyüdü. Tate ve Jamie iki yıl öncesine kadar sevgiliydi. Ta ki Jamie hiçbir açıklama yapmadan Tate’ten ayrılıp kalbini paramparça edene kadar.”

Ariana Jamie'ye döndü. “Haksız mıyım?”

Jamie dehşet içinde başını önüne eğdi. Piper kocaman gözlerle Jamie’ye bakakalmıştı. Derin bir nefes alıp bana döndü.

“Sanırım bu iyi bir şey. Yoksa Tate'le asla tanışamayacaktım. Benimle dans eder misin?” diye sordu.

Başımı sallayarak gruptan izin istedim. Dans pistine yürüdük. Onu kollarıma alıp müziğin ritmine bıraktım.

“Yani… Eski sevgili burada,” dedi düz bir sesle.

“Evet...” diye cevap verdim. Tüm bu olanlar yüzünden dikkatim dağılmıştı.

“Üzgünüm, senin için acı verici bir durum olduğunu görebiliyorum. İstiyorsan söyle, gece boyunca yanından ayrılmam,” dedi.

Oflayarak “Gerek yok. Jamie ile aramızdaki şey çoktan bitti,” dedim.

“Anlayabiliyorum. Az önce beni kullanarak şov yapmandan belli,” dedi alaycı bir şekilde.

“Arada sevgi göstermemiz gerektiğini sen söylemiştin,” diye mırıldandım.

Başını sallarken “Mhm...” diye kıkırdadı.

Bir süre dans ettik. Kadeh kaldırma merasimi başlayana kadar kendimizi müziğe bıraktık.

Sonra kadeh kaldıranların konuşmalarını dinlemek için yerlerimize oturduk. Kolumu Piper'ın sandalyesinin arkasına attım. Arada bir Jamie'nin bize baktığını fark ediyordum ama onu düşünmemeye çalıştım.

O işlere bir daha girişmek istemiyordum.

***

Gecenin sonunda paltolarımızı almak için vestiyere doğru yürüdüm.

“Tate.”

Arkamı dönünce Jamie’nin orada durduğunu gördüm. Soğuk bir şekilde “Ne istemiştin Jamie?” diye cevap verdim.

“Beni affetmeni! Beni hâlâ sevdiğini söylemeni… Bizi özlediğini, bizi geri istediğini söylemeni… Çünkü ben hislerimden eminim,” dedi. Bunları söylerken yaklaşıp ellerini omuzlarıma koydu.

Ellerini tutup çektim. “Jamie. Seni sevdim. Seni tüm kalbimle sevdim. Seninle evlenmek istedim.”

“Çekip giden sendin. Nedenini hâlâ bilmiyorum! Açıklama yok… Bana kalan boş bir daireden başka bir şey değildi.”

Yaklaştı, vücudu benimkine yakındı. Ondan nefret etsem de, vücudumun ona verdiği tepkiye engel olamıyordum. “Açıklayayım,” diye fısıldadı.

“Tate! Buradaymışsınız...”

Dönüp bakınca Piper'ın kapıda dikildiğini gördüm.

Jamie’den uzaklaşırken rahat bir nefes alıp “Piper! Ben de senin ceketini alıyordum,” dedim.

Jamie'yi orada tek başına bıraktım. Piper’ın ceketini omzuna yerleştirip elini tuttum.

Sonraki bölüm
App Store'da 5 üzerinden 4.4 puan aldı.
82.5K Ratings
Galatea logo

Sınırsız kitap, sürükleyici deneyimler.

Galatea FacebookGalatea InstagramGalatea TikTok