Alfa'nın Vixen'i

MYRA

Myra, kız kardeşinin evinden mükemmel bir çift bilek kıran, bağcıklı topuklu ayakkabıyla ayrıldı. Soluk pembe, 11 santimlik topuklarında sivri çiviler vardı.

Onu ayakkabılara çeken çivilerdi. Ona özgüveni yüksek ve belalı biriymiş hissi verdiler.

Eve geldiğinde, şekerleme yapmak için doğruca yatak odasına gitti. Çabucak elbiselerini çıkardı ve tilki formuna geçti.

Küçük hayvan vücudunu uzattı ve siyah gri kürkünü salladı. Yatağına atladı ve sıkı bir topa kıvrıldı.

Ben, çiftleşme dönemimde… Uyumadan önce kıkırdadı.

Myra bir süre sonra birinin yatak odasına girdiğini hissetti. Koku tanıdıktı, bu yüzden gözlerini kapalı ve gardını aşağıda tuttu.

Birinin kulağının arkasından onu kaşıdığını hissederken mırıldandı. Gözlerini açıp Megan'ın gülen yüzüne bakarken kuyruğu sevinçten sallandı.

“Bu kabarık, sevimli yanını ne kadar sevsem de, dönüşmelisin ki hazırlanabilelim,” diyen Megan, Myra'nın poposuna hafifçe vurmadan önce onu bir kez daha kaşıdı.

Myra uzunca esnedi ve tembel bir kedi gibi gerildi. Yataktan atladı ve banyoya doğru yürüdü, içeri girerken dönüştü. Daha sonra ipek bornozunu kaptı ve üzerine attı.

“Hızlı bir tilki şekerlemesi yapmana sevindim... Bu, bu gece mazeretin olmadığı ve aynı zamanda Myrielle'in yanından ayrıldıktan sonra beni aramadığın için seni affedeceğim anlamına geliyor,” dedi.

Seyahat çantasını açtı ve içinden çeşitli şeyler çıkarmaya başladı.

Myra banyonun kapı çerçevesine yaslanarak dişlerini fırçalarken sordu. “Beni ne kadar sarhoş etmeyi planlıyorsun?”

“Myrielle beni aradı...”

“Kahrolsun o kız kardeşime...”

“Ve bana senin hakkında en ilginç şeyi anlattı... Çiftleşme vaktinin geldiğini. Yani tüm gece boyunca istenmeyen flörtler ve beleş içecekler mi beklemeliyim?” Megan gülümseyerek kollarını göğüslerinin altına topladı.

“Bu gece çalışmıyor musun?”

“Lütfen, kankamın çiftleşme zamanı gelmiş. Bir eküriye ihtiyacı olacak. Çoktan başka bir dansçıyı arayıp programlarımızı değiştirdim.”

“Ben. Çiftleşme. Zamanımda. Değilim. Sadece grip ya da onun gibi bir şey.” Umarım.

Megan birkaç farklı kıyafet çıkarırken sırıttı. “Tamam... Eczanede durdum ve sana prezervatif ve kayganlaştırıcı aldım. Sende olmadığına eminim.”

“Ayrıca, her ne giymeyi planlıyorsan, unut gitsin. Bu gece benim Barbie bebeğimsin.”

“Şey...” Myra aniden dönüşüp Megan'dan kaçmak dürtüsü hissetti.

Ama Megan'ın başka planları vardı. Myra'nın eline tüp koydu ve onu banyoya geri itti.

“Epilasyon kremi, endüstriyel tip. Şu çalıdan kurtul. Kalçalarının arasında bahçecilik yaptığından eminim... Ve koltuk altlarını da tıraş et.”

“Kim demiş?”

“Banyo, şimdi!” Megan ona havladı. “Saat neredeyse 10:30 ve gece yarısından önce kulübe gitmek istiyorum.”

“Tamam... Tamam. Biraz sabırlı ol.”

“Mümkün değil, külodum bile yok.”

“Çürük balık kokusu almama şaşmamalı.” Myra, gülerek Megan'ın şoke olmuş oyuncu yüzüne banyo kapısını kapattı.

***

IVY DORM GECE KULÜBÜ: Gece 12:15

Myra, Megan'a karşı kıyafet savaşını kazanmıştı ve istediğini giyebilmişti. Soluk pembe askılı, dekolteli ve dantelli bir elbiseydi.

Elbise kısaydı -uyluğun ortasına geliyordu- ve bir yanında külot çizgisinin yakınından açılan bir yırtmacı vardı.

Megan uzun bir elbise tercih etmişti. Eteği deri ve üst yarısı dantel idi. Yakası göbeğine kadar derin bir açıklık veriyordu ve tüm sırtı çıplaktı.

“Billy.” Megan, kulübün girişindeki uzun, kaslı koruma görevlisi ile flört etti.

“Belalı... Bakıyorum da bugün beraber oynamak için Fare’yi getirmişsin,” diye cevaplayarak Megan'ın onu yanağından öpmesi için eğildi. “Uslu bir kız ol... Patronun bu gece yüksek oynayan özel misafirleri var.”

Kapıyı açtı ve geçmelerine izin verdi, hâlâ içeri girmek için dışarıda sırada bekleyen insanlardan inlemeler ve şikayetler yükseldi.

“Bizim şarkımızı çalıyorlar. Shotlar gelsin!” Megan, gizli hoparlörlerden zonklayan müziğe eşlik ederek şarkı söyledi ve dans etti. Tıklım tıklım, dans eden bedenlerin arasından geçerek Myra'yı bara doğru çekti. “Jillybee!”

“Hey, Belalı... Her zamankinden mi?” dedi barın arkasından bir kadın. Kısa, dikenli gökkuşağı renklerinde saçları ve yüzünde kocaman bir gülümseme vardı.

Megan müzik eşliğinde bağırdı. “Bu gece çalışmıyorum... Bu benim gündelik eşim, Myra... Ve Myra, bu benim iş kadınım Jill.”

Myra gülümsedi ve barmene el salladı.

Megan, “Jöle Shotlar... Gökkuşağının tadına bakmak istiyorum -istiyoruz-,” diyerek sipariş etti.

Jill sırıttı ve istek üzerine başını salladı. Daha sonra iki tekila döktü ve önlerine iki misket limonu dilimi ve bir tuzluk ile yerleştirdi.

Myra, masum bir şekilde önündeki içkiye zehirmiş gibi baktı ve “Bu Jöle değil,” dedi.

“Isınıyoruz.” Megan güldü.

Megan elini ıslatmak için bir dilim misket limonu kullandı ve sonra nemli noktaya tuz serpti. Myra onu takip etti, ama gelecek olan pişmanlığı ve akşamdan kalmalığı çoktan tadabiliyordu.

“Kafayı bulmaya!” Megan tuzu yalarken seslendi, içkisini yuttu ve limonu emdi. “EVET!”

“AYYY!” Myra cevap verdi.

“Bayanlar... Gökkuşaklarınız,” diyen Jill, yedi farklı renkte ikişer Jöle-O Shotlardan oluşan bir tepsiyle geri döndü.

“Bu gece VIP salonunda kim çalışıyor?” Megan barın üstündeki bardakları düzenlerken sordu.

Jill, “Becca ve Ashley garsonluk yapıyor, Josh barın arkasında ve Tommy kapıda,” diye cevap verdi. “Bilgin olsun, kurtlar bu gece sinsi sinsi dolaşıyor.”

“Gerçekten mi?! İç, Myra... Dans etmek istiyorum.”