Gece Sohbetleri

Asher

Hiç vakit kaybetmeden numarayı tekrar aramasına rağmen telefonu başka bir kadının açması onu hayal kırıklığına uğrattı.

Ash sabırsız görünmemeye çalışarak, “Merhaba, az önce bir iş arkadaşınızla konuşuyordum, beni ona aktarabilir misiniz? Adı Maggie olmalı,” dedi.

“Kendisi şu anda meşgul. Onun yerine size ben yardımcı olabilir miyim?” diye sordu.

“Pek sanmıyorum. Sorunuma detaylarıyla hâkim ve ben de kendimi tekrar etmekten hoşlanmam. Beni ona bağlayın lütfen,” diye rica etti.

“Nasıl isterseniz ama beklemeniz gerekebilir, sizi şimdiden uyarayım.”

“Fark etmez.”

“Peki o zaman, sizi bağlıyorum,” diyerek Ash’i aktardı.

Ash beklemeye alındı.

Hafta boyunca onu aramayı iki kez denemişti ama iki seferde de erkeklere bağlanınca onlarla konuşma zahmetine girmeden telefonu yüzlerine kapatmıştı.

Zavallı adamlar da sırf eğlencesine arandıklarını düşünmüştü.

O kızla tekrar konuşmak için neden bu kadar ısrarcı davrandığını anlayamıyordu.

Ayık olduğunda da kısa konuşmalarını düşündüğü için artık suçu içkiye de atamıyordu.

Aslında sekse herhangi bir açlığı yoktu, şayet olsaydı kızın önerdiği gibi arayabileceği başka hatlar vardı.

Üstüne üstlük, yakında birlikte çalışacağı biriyle böyle bir şeyi denemenin berbat bir fikir olduğunu bilse de kendini kontrol edemiyordu.

Belki de tüm bu etkiyi onun sesi yaratıyordu.

Evet, kesinlikle böyle olmalıydı. İş odaklı ya da sinirli tonuna rağmen sesinde sıcak ve baştan çıkarıcı tınılar vardı.

Bu iş bu noktadan ileri gitmeyeceği için kadının nasıl göründüğü umurunda değildi ama sesi onu kesinlikle tahrik ediyordu. Daha önce benzeri bir şey yaşamamış olmasına rağmen bunu bir türlü aklından çıkaramıyordu.

Kadının söylediği gibi çalışırken ona asılmaması gerektiğini bilse de bir seferliğine bencil olmak istiyordu. Bu yüzden onun diğer aramasını bitmesini bekledi.

Tam on dakika hatta bekledikten sonra onun sesini duydu. Bu defa giriş cümlesini bitirmesine izin vermedi.

Ash nötr bir tonda, “Yine yüzüme kapattın bebek,” dedi. “Bu da bana tahminlerimde yanılmadığımı düşündürüyor.”

“Ama küstahlığın canımı o kadar sıktı ki kıpkırmızı olana kadar kıçına şaplak atmaktan başka bir şey istemiyorum.”

Maggie’nin nefesinin kesildiğini duydu.

Ağzından çıkanlar kendisini de şaşırmıştı. Öyle bir adam değildi.

Elbette fazla nazik değildi ama partnerlerinden hiçbirine elini kaldırmamıştı.

Maggie tarafından reddedilmek onu açıklanamaz derecede kızdırmış ve aynı anda tahrik etmişti.

İki taraf da birkaç dakika sessiz kaldıktan sonra ilk toparlanan Maggie oldu.

Maggie sesini alçaltmaya çalışarak, “Bu ne cüret, seni kahrolası hilkat garibesi!” diye tısladı.

“Telefonu bir kez daha yüzüme kapatırsan, gelip sana cüretin ne olduğunu gösteririm,” diye tehdit etti. “Nerede çalıştığını biliyorum, unuttun mu?”

Ash bunu söylememesi gerektiğini bilse de kendini tutamamıştı. Üstelik verdiği iki done de doğruydu. Hem onun çalıştığı yeri biliyordu hem de babasının yüzünden üç hafta sonra oraya transfer edilecekti.

Ama onu ruh hastası bir sapık gibi tehdit etmesi çok yanlıştık. Yine de lafını geri alması mümkün değildi. Olan olmuştu, bu yüzden sözünün arkasında duracaktı.

Tek seçeneği buydu.

Maggie, “Seni sik…” diye lafa girse de Ash sözünü kesti.

“Cık, cık, cık… Senin yerinde olsam küfretmezdim bebek. Konuşmaların kayıt altına alındığını unutma. Seni bildirebilirim.”

“Beni mi bildireceksin? İş yerimde bana cinsel tacizde bulunurken mi? Şaka mı yapıyorsun?”

Ash kıkırdadı.

Tüm küstahlığıyla, “Seni ıslatıyorsa gerçekten taciz sayılmaz,” diye yanıtladı.

Maggie ona karşılık veremeden, uzaktan muhtemelen Maggie yerine onun telefonunu açan kadının sesi duyuldu.

“Maggie, sevgilinle kısa kes. Sistem çöktü ve her birimizin beklemede en az dört kızgın müşterisi var.”

Kadının sinirli sesini duyunca merakına yenik düşerek neler olduğunu soracaktı ki kendisinden Maggie’nin sevgilisi olarak bahsedildiğini fark etti. Kendinden geçmiş bir ifadeyle gülümsedi.

Maggie, “Sikeyim,” diye küfretti. “O benim sevgilim falan değil, Celia.”

Ash, “Ama olacağım bebek,” diye söz verdi. “Şimdi gidip krizinle ilgilen.”

Ash telefonu yüzüne kapattı.

Bu bir ilkti.